4 Ocak 2023

Yayıncılar Birliği, çevresel ve ekonomik koşullardan ötürü kitap üretiminin gerilediğini belirtse de son yıllarda ilk ve yeni öykü kitabı sayısının 630’a ulaştığını söylüyor.
Kitaplar yüzyıllardır yazılıyor, kütüphaneler onlarla dolu ama bunların çoğu tarihin koridorlarında kaybolup gidiyor. Bazıları ise hâlâ okunuyor, defalarca yeniden basılıyor, Antik Çağ’ın metinleri yeniden düzenleniyor, transkriptleri yenileniyor, tekrar yayımlanıyor. Değil mi ki yazmak ve okumak insanoğlunun asla vazgeçmeyeceği eylemi; gelecek de kitaplarla yaşayan, okuyan ve yazan insanların elinde şekilleniyor.
Ama yüzlerce sayfalık bir kitap da küçücük bir yazı da yayımlanmadan önce defalarca okunmaya ve denetlenmeye, ihtiyaç duyuyor.
Kısacık bir metin bile pek de kolay oluşmuyor. Defalarca okunmamış, üzerinde düşünülmemiş ve çalışılmamış bir kitap ne bugüne ulaşabiliyor ne yarına kalabiliyor. Eksik bir metnin yarına ulaşması, zamanı aşması kolay olmuyor. Ancak iyi hazırlanmış ve doğru metinler zamanı aşabiliyor ve geleceğe ulaşabiliyor.
İnsan aklının karmaşık ve üst işlevleriyle gerçekleşen edebiyat ürünlerinin, burada öykünün kendiliğinden gelen rastlantısal, başıboş çağrışımlarından ibaret olamaz. İlhamın perileri gelse bile hızla uçar gider ve kolay kolay geri dönmez. Edebiyat; zihnimizin sentezleyen, tümleyen, birleştirerek yeni bir yapı oluşturan bir üst etkinliğidir. Özgün edebiyat yaratıları, disiplini, kuralı ve yoğunlaşmayı gerektiren uzun çalışma saatlerinden sonra ortaya çıkar.
Bir edebi metin, yazarının biricik ruhunun ve sadece ona özgü duyguların aynasıdır. Yazarının sayfaya yansıyan aksidir. İyi bir metinde, yazar kendisine ve hayatına dair şeyler söylemese bile satır aralarında onun kalbinin atışını duyar, sayfalarda saklı hikâyesini okuruz. Yazı, yazarının kim olduğunu ele verirken çağının, toprağının ve yazıldığı dilin de eşsiz bir tanığıdır. Edebi eserler yazıldıkları dönemi, içine doğdukları toplumu tarih kitaplarından farklı ve kişisel olarak geleceğe aktarırlar. Hele de o, bir soy eserse sadece yazıldığı çağın değil, insanın dünyadaki on bin yıllık yolculuğunun izlerini taşıyacaktır.
Edebiyat elbette öncelikle dille gerçekleşen bir eylemdir. Yazarının çabasının yanı sıra editoryal bir taramadan geçen metinler yarına ulaşma şansını yakalıyor. İkinci bir gözün okuyuşu, bir başkasının metne bakışı ve dokunuşu yazının ömrüne ömür katıyor. Biraz da bu yüzden kitap kulüpleri, öykü atölyeleri her geçen gün çoğalıyor, birlikte yazmanın ve okumanın hazzını paylaşıyor edebiyatçılar.
Her yıl yüzlerce kitap yayımlanıyor. Yayıncılar Birliği, çevresel ve ekonomik koşullardan ötürü kitap üretiminin gerilediğini belirtse de son yıllarda ilk ve yeni öykü kitabı sayısının 630’a ulaştığını söylüyor.
Elbette 2023’te ülkemizde yayımlanan öykü kitaplarının tümüne ulaşmak ve onları okumak mümkün değil. Okuduklarım arasında ilgi duyduklarımı söylemek gerekirse aşağıdakileri belirtebilirim. Öncelik şu yazarların adlarını ve kitaplarını anmak istiyorum:
Füruzan, Akim Sevgilim, Can Yayınları.
Erendiz Atasü, Herkes Sevdiğini Öldürür, Sia Yayınları.
Ayçe Çeliker, Sevgili Zamanlar, İzan Yayınevi.
Mesude Aydın Demiroğlu, Günbaran’dan Ankara’ya Uzun Yol, Kanguru Kitap.
Fulya Bayraktar, Yan Yana, Klaros Yayınevi.
Aslıhan Duman, Gün Doğusundan Kopan Hikâyeler, Alakarga Yayınları.
Handan Haktanır, Yüreğimde Aşk Var, Luna Yayınevi.
Hatice Sönmez Kaya, Flamingoların Ağıdı, Kanguru Kitap.
Nilgün Çelik, Hotman’ın Öyküleri, Alakarga Yayınları.
Üstün Dökmen, Bir Güvercinin Hazin Hayatı, Epsilon Kitabevi.
Ülkü Günay, Kör Kedi, İzan Yayınevi.
Başak Altuğ, Şimdilik Sadece Hafta Sonları, Arte Yayınları.
Çemen Tozbey, Akaşa’nın Doğumu, Parma Kitap.
Zeynep Yenen, Kıbrıslı Cemile, Berikan Yayınevi.
Faruk Duman, Baykuş Virane Sever, YKY.
Ender Arslan, Gizemsiz, Kitap Müptelası Yayınları.
Tayfun Palalı, Mutlu Perşembe, 6:45 Yayınları.
Adnan Özyalçıner, Yağmurda, Everest Yayınları.
Vicdan Efe, Komşu Duvarı, Nota Bene Yayınları.
.

Çiğdem Ülker’in Diğer Yazıları
Öykünün Etkisi Ani, Tadı Keskin