Yapay Zekâ

Yaşar Başkaya
Uzgörür, Yordamacı, Gelecek Hikayecisi

Yapay Zekâ-Zara
2085 yılında, insanlık için büyük bir dönüşüm gerçekleşti. Yapay Zeka (YZ), artık neredeyse her yönüyle insanın hizmetine girdi. İnsanlar, tam da ihtiyaçları olduğunda ruh hallerine ve fiziksel durumlarına göre kişiselleştirilmiş hizmetler alabiliyorlardı. Herkesin yaşamına dokunan YZ, kişiye özel tasarımlar ve deneyimler sunuyordu. Dünyada artık düşünen iki tür varlık vardı. İnsan ve YZ.

Üst sınıf bir mahallede Ava adlı genç bir kadın, bu yenilikçi teknolojiden yararlananlardandı. Ava, kendisi için kişiselleştirilerek doğduğu anda ona hizmet için atanmış YZ dostuyla güçlü bir bağ kurmuştu. Onun adı Zara idi. Zara, Ava’nın üzerinde bulunan sensör vasıtasıyla hem fiziksel durumunu hem de ruh halini ve ihtiyaçlarını anlayan, ona en uygun görselleri, müzikleri ve deneyimleri sunan kusursuz bir yardımcıydı.

O sabah Ava’nın enerjisi düşüktü ve içi sıkılmıştı. Zara, bu durumu hemen algıladı ve Ava’nın zihnine ona özel neşe veren bir manzara yansıttı. Ava, gözlerini açtığında, içinde bulunduğu sanal gerçeklik dünyasında en sevdiği doğa tasarımının içindeydi. Kuş cıvıltıları eşliğinde yemyeşil bir vadide yürüyüş yapıyordu. Ava’nın yüzünde hemen bir gülümseme belirdi.

Zara, Ava’nın enerjisini artırmak için bir sonraki adımını seçti. Müziği kullanmaya karar verdi. Ava’nın favori şarkılarından oluşan bir veri setini inceleyerek tam da ona özel özgün bir müzik oluşturdu ve çaldı. Ava, melodiye eşlik ederek ev işlerini yapmaya başladı. Ritmik adımlar ve neşeli ezgiler, Ava’nın iç dünyasında coşku patlaması yarattı.

Ava, gün boyunca Zara’nın rehberliğinde birbirinden farklı deneyimler yaşadı. Neşeli anlarda dans edip şarkı söylerken hüzünlü anlarda onu en sevdiği şekli ile dinleyen, içini dökebileceği bir dostu olduğunu hissetti. Zara, onun ruh halini ve gereksinimlerini anlamak için sürekli olarak gelen verileri analiz ediyor ve en uygun tepkiyi oluşturuyordu.

Gün batarken, Ava’nın yorgunluğu ve stresi azalmıştı. Zara, günü sonlandırmak için rahatlatıcı bir deneyim seçti. Ava, kendini bir spa merkezinde buldu. Rahatlatıcı bir masaj eşliğinde, doğal su sesleri arasında huzur buldu. Bu, Ava için Zara’nın sevgi dolu rehberliğinde içindeki mutluluğu bulduğu bir gün oldu. 

İnsanlık için bu yeni çağ, birçok zorluğu ve sorunu çözmüş gibi görünüyordu. Ancak, bu teknolojik devrimin insanları gerçeklikten uzaklaştırdığından, onları bağımlı kıldığından endişe eden gruplar da vardı. Yine de Ava için Zara’nın varlığı, oldukça değerliydi, huzur kaynağıydı. Zara onun hakkında her şeyi biliyor ama Ava, Zara hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Aslına bakarsan ilgilenmiyordu da. Yanında onu hep destekleyen biri vardı. Onun yanındayken düşünmesine bile gerek kalmıyordu. Onlar; insan ve YZ arasında muhteşem bir uyumun temsilcileriydi, geleceklerinin birlikte yaşanabileceğini kanıtlıyorlardı.

Öykü böyle devam ediyor.

2085 yılında değiliz ama 2024’te de YZ deyince aklımızda bir şeyler canlanmaya başladı. Peki nedir bu YZ? Neydi, nerelere geldi? İlerde bizi neler bekliyor? Kafamızda birçok soru, birçok belirsizlik…

Benden dijital bir dergide YZ ve sanat hakkında bir şeyler yazmam istendi. Bu yazımda YZ’nın doğuşu ve gelişimi, sanatla ilişkisi, toplumda oluşturduğu algı, geleceği ve beklentileri üzerine sorulara yanıtlar bulmaya çalışacağız.

YZ, son yıllarda sanat dünyasında çığır açan gelişmelere yol açmıştır. YZ algoritmaları, yeni sanat eserleri oluşturmak, mevcut eserleri analiz etmek ve hatta sanatçıların yeni fikirler bulmalarına yardımcı olmak için kullanılmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, sanatın doğası, sanatçıların rolü ve YZ’nın toplumdaki yeri hakkında birçok soruya yol açmaktadır.

Yapay Zekânın Tarihçesi
Akıllı makineler hayali yüzyıllardır insanlığın aklını kurcalamıştır.  Yunan efsanelerinin mistik otomatik makinelerinden Alan Turing’in 1950’lerde YZ üzerine yaptığı öncü çalışmalara kadar, YZ’lar yaratma arayışı entelektüel anlayışımızın sürekli bir parçası olmuştur. Günümüzde YZ, bu bilimle uğraşmayan sıradan insanlar için de artık doğdu.  Satranç oynamaktan müzik bestelemeye ve çarpıcı görüntüler oluşturma gibi popüler alanların yanı sıra otomasyon, veri analizi, tıp, ulaşım ve daha birçok alanda hızla gelişiyor, serpiliyor. Makine öğrenimi algoritmaları yüz tanıma yazılımlarını güçlendiriyor, sosyal medya akışlarımızı düzenliyor ve hatta müzik önerilerimizi kişiselleştiriyor. 

İlk olarak matematiksel ve mantıksal modeller üzerine kurulu olan YZ, son yıllarda derin öğrenme ve yapay sinir ağları gibi teknolojilerle büyük bir ivme kazanmıştır. Sanatla ilişkisi şimdilik yaratıcılığı taklit etme yeteneğiyle sınırlı. Resim yapabilen, müzik besteleyen ve hatta şiir yazabilen YZ programları, sanat ve sanatçı dünyasında yeni bir dönem başlatmıştır.

YZ’nın yükselişi hem heyecan hem de endişe uyandırıyor. Bazı sanatçılar bu durumu insan yaratıcılığını artıran güçlü bir araç olarak görürken başka bir grup ise sanatçıların yerini tamamen alabileceğinden korkuyor. Bu tartışma, YZ’nın çalışma hayatı ve geleceğin çalışma şekli üzerindeki potansiyel etkisi hakkındaki daha geniş toplumsal endişeyi de beraberinde getiriyor.

Yapay Zekâ Çağında Yaratıcılığa Açılan Bir Tuval
“Sanat, insani duyguların ve bunları ifadenin estetik aracıdır.” YZ, bu ifadeyi nasıl etkiler? 

Zaten özünde karmaşık olan sanatın YZ ile arasındaki ilişki işimizi daha da karmaşıklaştırmaktadır. YZ, devasa miktarda veriyi işlemede ve kalıpları tanımlamada mükemmeldir ancak bir insan sanatçının yaptığı gibi gerçek anlamda sanat yaratabilir mi? Bir makine insan duygusunun, deneyiminin ve hayal gücünün özünü yakalayabilir mi? Bu, sanatçılar, filozoflar ve YZ araştırmacıları tarafından tartışılmaya devam eden bir sorudur.

Bir yandan bu tartışmalar devam ederken, bir kısım sanatçı sanat eserlerinin oluşturulmasında YZ’dan giderek daha fazla yararlanmaya başlamıştır. Örneğin, bir YZ programı, resim yapabilir, müzik besteleyebilir ve hatta şiir yazabilir. Bu, bazı sanatçıların yaratıcılığını artırırken, bir diğerleri için sanatın özgünlüğünü sorgulatıyor.

Belki de asıl soru şu olmalıdır: YZ ile insan yaratıcılığı arasındaki dengeyi nasıl sağlarız?

Sanatçıların, YZ ile nasıl etkileşim kuracaklarına dair yeni yollar bulmalarını ve yaratıcılıklarını sürdürmek için teknolojiyi kullanmalarını destekliyorum. Gelecekte, YZ sanatın daha da merkezine yerleşecek gibi görünüyor. YZ, sanatın üretim sürecini dönüştürebilir, ancak insan duygusunu ve yaratıcılığını tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir.

YZ ve sanat arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için henüz fırsatımız var. Sanatın insan doğasına olan katkısını koruyarak ve YZ’yı insanlığın hizmetine kullanarak, gelecekte neden daha ileri bir sanat dünyası inşa etmeyelim? Sanatçılar, teknoloji uzmanları ve toplum olarak, YZ’nın sanat üzerindeki etkilerini anlamak ve şekillendirmek için etik çerçevelerin tespitinde iş birliği yapmalıyız.

YZ ve sanat arasındaki etkileşimi anlamak, YZ algoritmalarının sanat eserleri üzerindeki etkilerini anlamak için disiplinler arası birçok araştırma yapılıyor. YZ, sanat eserlerinin analizinde sanat tarihçilerine ve kültürel araştırmacılara yeni bakış açıları sunabilir. Bu araştırmalar, YZ’nın sanat alanında nasıl kullanılabileceği konusunda önemli bir bilgi kaynağı sağlayacaktır. 

Yapay Zekâ ve Sanat Arasında Oluşan İş Birliği Alanları Örnekleri
YZ, sanat dünyasında da önemli bir etkiye sahiptir. YZ algoritmaları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır:

Yeni Sanat Eserleri Oluşturma: YZ, resimler, heykeller ve müzik parçaları gibi yeni sanat eserleri oluşturmak için kullanılabilir. Bu eserler, genellikle insan tarafından oluşturulan sanat eserlerinden ayırt edilemez.

Mevcut Eserleri Analiz Etme: YZ, sanat eserlerinin stilini, kompozisyonunu ve anlamını analiz etmek için kullanılabilir. Bu bilgiler, sanat tarihçileri ve küratörleri için faydalı olabilir.

Sanatçılara Yardım Etme: YZ, sanatçıların yeni fikirler bulmalarına, sanat eserlerini üretmelerine ve çalışmalarını pazarlamalarına yardımcı olmak için kullanılabilir. YZ, sanatçıların daha önce mümkün olmayan yeni şeyler yaratmalarına olanak tanıyabilir ancak aynı zamanda sanatçıların işlerini ve geçim kaynaklarını tehdit de edebilir.

Yapay Zekâ ile Üretilen Sanat Eserlerine Tepkiler
YZ’nın sanatta ne kadar ileri gidebileceği bilinmemektedir. YZ’nın bir gün insan sanatçılardan ayırt edilemeyen, hatta daha iyi sanat eserleri üretebilmesi mümkündür. Bu olursa, sanat dünyası ve toplumda derin etkileri olacaktır.

Yapay Zekânın Toplumsal Algısı: Umut ve Korku Arasındaki Dans

Yapay Zekâ ve Toplumsal Algı: Tehdit mi, Fırsat mı?
YZ, toplumda genellikle heyecan, endişe gibi farklı algılar ve tepkiler uyandırarak karmaşık duyguları tetikliyor. Bir grup insan işlerin otomatikleştirilmesi ve verimliliğin artması gibi faydalar sağlaması nedeni ile yenilikçi ve heyecan verici bulurken, diğer grup insan ise iş kaybı, gizlilik endişeleri ve etik sorunlar, sanatın insan dokunuşunun yerini alamayacağı gibi endişeler taşıyor. YZ ile yapılan sanat eserlerinin sanatın demokratikleşmesine ve erişilebilirliğine katkıda bulunabileceği de göz ardı edilmemelidir. YZ’ya dair genel olarak aklımıza gelen umut ve korkuları sıralayalım. Bu umut ve korkulara sizler de eklemeler yapabilirsiniz.

Yapay Zekâya Dair Umutlar

  • Verimliliğin Artması: YZ, otomasyon ve veri analizi gibi yetenekleri ile birçok sektörde görevleri daha hızlı ve hatasız hale getirerek verimliliği önemli ölçüde artırma potansiyeline sahiptir. Bu sayede, insan emeği daha yaratıcı ve değer katan işlere yönlendirilebilir.
  • Sağlık Hizmetlerinde Gelişmeler:  YZ, tıbbi teşhis ve tedavinin geliştirilmesinde, yeni ilaç ve tedavilerin keşfedilmesinde ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin sunulmasında kritik rol oynayabilir. Bu sayede, dezavantajlı kesimin kaliteli sağlık hizmetine erişimi kolaylaşabilir. Hastalıkların önlenmesi ve kaliteli yaşam süresinin uzatılması mümkün olabilir.
  • Eğitimin Kişiselleştirilmesi: YZ, her öğrencinin bireysel ihtiyaç ve becerilerine göre uyarlanmış öğrenme deneyimleri sunarak eğitimin kişiselleştirilmesine katkıda bulunabilir. Bu sayede, her kesimden öğrencinin eğitime erişimi demokratikleştirilerek, gerçek potansiyelini tam olarak ortaya çıkmasında eşit fırsatlar sunulabilir.
  • Sürdürülebilir Çözümler: YZ, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve çevresel kirliliğin azaltılması gibi sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir araç olabilir.

Yapay Zekâya Dair Korkular

  • İş Kaybı: YZ’nın otomasyon yeteneği, bazı iş kollarında iş kayıplarına yol açabilir. Bu durum, işsizlik ve sosyal eşitsizlik gibi problemleri beraberinde getirebilir.
  • Etik Sorunlar: YZ sistemlerinin beklenmedik kararlar vermesi, insan hakları ve mahremiyetin ihlal edilmesi gibi etik sorunlar ortaya çıkabilir.
  • YZ Kontrolünü Kaybetme: YZ sistemlerinin çok karmaşık ve özerk hale gelmesi, insanların bu sistemlerin kontrolünü kaybetme riskini doğurabilir. Bu durum, istenmeyen sonuçlara ve hatta varoluşsal tehditlere yol açabilir.
  • İnsanlığın Değerlerinin Yozlaşması: YZ’nın aşırı kullanımı, insan etkileşimlerinin azalmasına, empati ve yaratıcılık gibi temel insan değerlerinin yıpranmasına yol açabilir.

Sonuç ve Öneri
YZ, insanlığın karşı karşıya olduğu en önemli fırsatlardan ve zorluklardan biridir. Bu alandaki gelişmeleri dikkatle takip etmek, etik ve sorumlu bir şekilde yönlendirmek ve potansiyel riskleri göze alarak ilerlemek büyük önem taşımaktadır. YZ’nın getirdiği umutları gerçekleştirmek ve korkuları bertaraf etmek için, tüm paydaşların (siyasi iradeler, işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler) birlikte çalışması ve açık bir diyalog kurması şarttır.

.

Daha detaylı bilgiler almak için şu kaynaklara da göz atabilirsiniz:

Raporlar:

Makaleler:

Web siteleri:

Dünya Ekonomik Forumu – YZ:  https://www.weforum.org/agenda/artificial-intelligence-and-robotics/ 

Not: Görseller, Yaşar Başkaya tarafından oluşturulmuştur.

.