Sibel Unur Özdemir’in Çocuklar ve Gençler İçin Önerdiği Beş Kitap

18 Temmuz 2024

Sibel Unur Özdemir

Merhaba sevgili çocuklar!
Ben büyüdüm, büyüdüm, kocaman oldum, yine de çocuklar için yazılmış kitapları okumaktan hiç vazgeçmedim. Belki içimdeki çocuk hiç büyümediği için bu kitaplara ilgim. Şimdi size okuyup beğendiğim, heyecanlandığım beş kitap hakkında bilgi vereceğim, siz de okuyun, arkadaşlarınıza önerin diye.

Nokta
Peter H. Reynolds

Çeviri: Oya Alpar
İlk Baskı YIlı: 2014
Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul
32 sayfa

Kitabımızın kahramanı Vashti, resim yapamayacağını düşünüyor. Çocukların çoğu gibi o da resim yapmanın görüneni ve bilineni taklit etmek olduğunu sanıyor. Dolayısıyla da “yapamam” kaygısı taşıyor. Onun cesur ve üretken olmasının önündeki engel bu kaygıdır. Öğretmeninin kâğıdına bir nokta yapmasını ve imzalayıp kendisine vermesini istemesi ile önünde yepyeni bir yol açılıyor. 

Sadece bir nokta ile resim yapmaya başlayan Vashti sonra yeşil, kırmızı, mavi, sarı gibi renkleri kullanarak irili ufaklı pek çok nokta yapıyor. Bununla kalmayıp başka bir çocuğun da resim yapmaya başlamasını sağlıyor. 

Peter H. Reynolds’un da Vashti gibi cesaret aldığı bir öğretmeni var: Matematik Öğretmeni Matson. Reynolds, kitabını ona ithaf etmiş. Öğretmeninin verdiği cesaret olmasaydı belki Nokta da okurlarıyla buluşamayacaktı.

Bu kitapla ilgili olarak kulağınıza bir şeyler daha fısıldayayım sevgili çocuklar.  Nokta adlı öyküden yola çıkılarak 2009’dan bu yana her yıl 15 Eylül’de “Uluslararası Nokta Günü” kutlanıyor.

Öykünün yedi dakikalık bir animasyon filmi de var. Film, 2005 yılında Amerikan Kütüphaneciler Birliği’nin ünlü ödülü “Carnegie Madalyası”nı kazanmakla kalmadı, aynı yıl “Çocuklar İçin En İyi Video Filmi Ödülü”nü de aldı.

Bana öyle geliyor ki öyküyü okuyunca siz de boş bir kâğıda bir nokta yapacaksınız. Peki o noktanın sizi nereye götürdüğünü bana da söyleyecek misiniz? 

LO
Şermin Yaşar
Çizer: Mert Tugen
Doğan Çocuk Yayınları
İstanbul, 2022
Yaş grubu: 9+
119 sayfa.

Kahramanımızın adı Yüksel ama herkes onu Lo diye çağırıyor çünkü Çavuş ona bu ismi koymuş. Yüksel, ilk önceleri bu isme gıcık olsa da sonradan sevmiş tıpkı annesini, babasını, çadırlarını, çalıştıkları tarlaları, çadırdaki diğer insanları sevdiği gibi. Bir tek Çavuş’la limoni arası. Lo, okula gitmek istiyor fakat yaşı küçük. O da köy okuluna giden arkadaşlarından okuma yazma öğreniyor. Anne babasına sürpriz yapmak için bu bilgiyi saklıyor. Lo, okula gitme hayalleri kuruyor, okula gitmeyi çok istiyor fakat bunu bir türlü söyleyemiyor. Çünkü tam söyleyecekken her defasında öyle bir şey oluyor ki bir türlü bu isteğini dile getiremiyor ve tarlada çalışmaya zorlanıyor. Lo’nun anne ve babası mevsimlik tarım işçisi. İşçilerin başındaki Çavuş, onların çalışmalarını istiyor. Ne kadar çalışılırsa kârdır, diyor. Çavuş’un karısı hiçbir şey ziyan olmasın diye her şeyi yiyor ve sonunda patlayacak duruma geliyor.

 Kitapta yer alan tüm olaylar Lo’nun ağzından eğlenceli bir şekilde anlatılıyor okura.  

“Ne dersiniz sevgili çocuklar, Lo, çok istediği okuluna gidebilecek mi?

Ben Lo’yu çok sevdim. İnanıyorum ki siz de çok seveceksiniz.

Kedilik Ben de Kalsın
Ahmet Yıldırım

Küçük Ev Yayınları
Ankara, 2019
80 sayfa

Kitabımızın kahramanı sevimli mi sevimli bir kedi. Adı Tomris.

Tomris dertli çünkü ailesindeki herkesin elinde bir cep telefonu var ve zamanlarının büyük bir kısmını onunla geçiriyorlar. Ancak Tomris hayatlarına cep telefonu girmeden önceki -kendisi ile ilgilenilen, oynanan- o güzel günleri çok özlüyor.

Ev halkı Tomris ile ilgilenmediği gibi birbirleri ile de iletişim kuramaz hale geliyor.

Tomris bu can sıkıcı durumdan kurtulmak, aile bireylerinin ilgisini tekrar kendi üzerinde toplayabilmek için akıl almaz oyunlar planlıyor.

Neler mi geçiyor Tomris’in aklından? Bunu okumadan bilemezsiniz.

Kalinka Malinka
Evelyne Reberg

Çeviri: Üzeyir Gündüz
Küçük Ev Yayınları
2009, İstanbul
72 sayfa

Kitabımızın türü mektup. Özellikle mektup dalından da bir kitap seçmek istedim. Dijitalleşen dünyamızda ne yazık ki artık birbirimize mektup yazmıyoruz. Ancak kitabımızın kahramanı Matilde çok sevdiği arkadaşı Elodi’ye pek çok mektup yazarak hem içini döküyor hem de yaşadıkları olaylardan onu haberdar ediyor. 

Matilde önceleri öğretmenini sevmediği için “Malinka” diye çağırıyor, bu tam bir cadı adı. Zaman geçtikçe öğretmenine hayranlık duyuyor ve ona “Kalinka” yani iyilik perisi diyor.

Kitapta Elodi’nin yazdığı hiçbir mektup yok ancak Matilde’nin yazdıklarından onun hakkında da bilgi sahibi oluyoruz.

Matilde’nin arkadaşına yazdığı günlük mektupları okuduktan sonra belki siz de birbirinize mektup yazar ya da günlük tutarsınız, kim bilir?  

Yapay Zekânın İsyanı
Miyase Sertbarut

Tudem Yayınları
2023, Ankara
184 sayfa

Miyase Sertbarut, edebî yaratıcılığın boyutlarını sorguladığı Yapay Zekâ’nın İsyanı’nda, hızla dijitalleşen dünyada kendi varlığını oluşturmaya çalışan genç bir yazar ile son teknoloji harikası bir dijital asistanı karşı karşıya getiriyor.

Romanın kahramanları Hikmet Aksu, Şefanne, Özge, Sibel, Funda, Aras ve Sera Gold. 

Hikmet dört yıldır atanamayan bir öğretmen ve aynı zamanda en büyük hayali yazar olmak. Ne yazık ki yayınevine gönderdiği dosyalarından hiç cevap alamıyor.

Hâl böyle olunca Şefanne torunu Hikmet’in bir kafe açmasına yardımcı oluyor. Kafe liseye yakın bir yerde. Özge, Aras ve Funda sınıf arkadaşları. Yardımseverler. Kafenin canlanması için uğraşıyor, Hikmet’e yardım ediyorlar. Böylece Hikmet ve diğer kahramanların yolları bu kafede birleşiyor. 

Hikmet yazmaya devam ediyor ama bakıyor ki bir sonuç alamıyor. Bir arkadaşına mail yazarak üzerinde çalıştığı bir yapay zekâ programı göndermesini istiyor. Arkadaşı da gönderiyor. Böylece kahramanımız Hikmet Aksu yapay zekâ Sera Gold ile tanışıyor. Nasıl bir kitap yazmak istediğini ona anlatıyor ve Sera Gold kitabı yazıyor. İşte her şey ondan sonra başlıyor. 

Gerçek hayatla sanal dünyayı karşı karşıya getiren yazarın, okurunu  her satırda heyecandan heyecana sürüklediğini, romanın sürpriz bir son ile bittiğini söyleyebilirim.

.