14 Aralık 2024
YÜKSEL AKIN

(1947-2024)
Yazar ve çevirmen Paul Auster, 1947’de Newark New Jersey’de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir.
Auster, sekiz yaşındayken beyzbol kahramanı Willie Mays’ten kendisi ve ailesi yanında hiçbir zaman kalem taşımadığı için imza alma fırsatını kaçırır. O günden sonra yanından kalemi eksik etmez. Auster, bunu yazarlığının başlangıcı kabul eder. 1995’te yayımlanan bir yazısında “Cebinizde bir kalem varsa bir gün onu kullanmaya başlama isteği duyma olasılığınız yüksektir,” diye yazacaktır.
On iki yaşındayken çevirmen olan amcasının kitaplarını okuyarak edebiyata ilgi duymaya başlar.
Auster, 1970’lerin başında Paris’e taşınmadan önce Columbia Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat okur. Dört yıl Paris’te yaşar. Çeviriler yapar. Çeşitli işlerde çalışır. 20. Yüzyıl Fransız şiiri üzerine önemli bir antoloji hazırlar. Üniversitedeyken tanıştığı yazar Lydia Davis ile 1974’te (Paris’ten ABD’ye döndüklerinde) evlenirler. 1977’de Daniel adında bir oğulları olur. Kısa süre sonra genç çift ayrılır. Oğulları Daniel, Nisan 2022’de aşırı dozda uyuşturucudan yaşamını yitirecektir.
Ocak 1979’da Auster’in babası ölür. Auster’in yazarlık yaşamı 1982’de, babasıyla mesafeli ilişkisini anlattığı Yalnızlığın Keşfi adlı anı kitabıyla yükselişe geçer.
The New York Times gazetesine göre ona dünya çapında bir ün kazandıracak New York üçlemesinin ilk romanı “City of Glass” (Cam Şehri) 1985 yılında Kaliforniya’da küçük bir yayınevi tarafından basılmadan önce on yedi yayınevi tarafından reddedilir.
Auster, 1982 yılında yazar Siri Hustvedt ile evlenir. Çiftin 1987’de şarkıcı ve oyuncu olarak kariyer yapacak Sophie adında bir kızları dünyaya gelir.
Yaşamı boyunca roman, öykü, çeviri, anı gibi türlerde yapıtları yayımlanır.
Paul Auster’in “Yazdığım son şey olabilir” dediği romanı Baumgartner Ekim 2023’te yayımlanır.
Akciğer kanseri tedavisi gören Amerikalı yazar Paul Auster, Nisan 2024’te 77 yaşında yaşamını yitirir.
“Paul Benjamin Auster, ayrıntıları eksiksiz kurguya dahil eden, gerçekliğin keskin ipini korkusuzca tutan, eserlerinin hareketli kökünü şahsi doğasıyla altüst eden, geçici anların kalıcı gözüne sahip bir yazar. Her bir okuyucuyla dirilen bellekte yaşamaya devam edecek.”
Dilek Erol


Otobiyografik ögeler barındırdığı düşünülen Baumgartner Can Yayınları etiketiyle Aralık 2023’te okurlarla buluştu. Kitap Seçkin Selvi tarafından Türkçeye çevrildi.
“Baumgartner; kederin ve anıların gölgesinde, ölümün kıyısında dolaşan bir kahramanın, yaşamın kırılgan ama değerli yapısını keşfedişini anlatıyor.”
Yasemin Kaya Utku Özer
Yetmiş bir yaşındaki felsefe profesörü Baumgartner, Kierkegaard’ın takma adları hakkında bir monografi yazmaktadır. Alıntı yapmak üzere bir kitap alması gerekince çalışma masasından kalkar. Başına gelen küçük aksilikler böyle başlar. Altı açık ocakta unuttuğu tencereyi alırken elini yakar. Temizlikçi kadının kocasının iş kazasında iki parmağının koptuğunu öğrenir. Elektrik şirketinin sayaç okuma görevlisiyle bodruma inerken merdivenlerden yuvarlanır, dizini incitir. Bu aksilikler onu geçmişe sürükler. Kitabın büyük bir bölümü geçmişe dönüşlerle doludur. Bu anılar arasında, kendisi gibi yazar olan eşi Anna ile tanışmaları, 36 yıllık evlilikleri ve Anna’nın yüzerken sert bir dalganın sırtına vurup omurgasını kırmasıyla sonuçlanan trajik ölümü de yer alır. Baumgartner, Anna’yla bağını hiç koparmaz, eşinin ardında bıraktığı şiirler, öyküler, mektuplar onu belleğinde canlı tutmasını sağlar.
Baumgartner’ın geri dönüşlerinin önemli bir bölümü de aile geçmişi, anne babasının kişilikleri, tanışması ve evlilikleriyle ilgilidir.
Baumgartner, karısıyla ortak dostları Judith’le yeniden aşkla yaşama bağlanmayı denese de sorunlu bir ilişkiden çıkan Judith, onu düş kırıklığına uğratacaktır.
Kitabın sonlarına doğru Anna’nın yazdıkları üzerine doktora tezi hazırlamak için izin isteyen doktora öğrencisi ile romanın yalnız geçmişe değil, geleceğe de uzandığı görülür. Baumgartner, onu Anna’yla sahip olamadıkları kızlarının yerine koyacaktır. Romanın açık uçlu bitişi, Baumgartner’ın hikâyesinin tamamlanmadığının bir işareti olarak da kabul edilebilir. Devam niteliğinde bir kitabın gelebileceği düşünülse de yazarın ömrü bunu yapmaya yetmez.
“Paul Auster’ın ‘belki de son romanım’ dediği Baumgartner, bir destanın kahramanı olamayacak kadar ışıltısız bir kahramanın romanı. Ama belki de bu son romanın derdi ışıltılı bir kahramanı değil, hayatın durma noktasına gittiği o ana doğru küçük şeylerin tanrısıyla oyalanmaya çalışan bir insanı anlatmaktır.”
Aslı Güneş

“İşleri çok eski moda bir şekilde yapıyorum. Romanlarımı daktiloda yazıyorum. Yayıncıya göndermek için asistanımın bilgisayara geçirmesi gerekiyor. Yaklaşık 15 yıldır benimle birlikte çalışıyor ve el yazmaları hakkında ‘iyi iş’ gibi yavan bir şeyin ötesinde pek bir şey söylemezdi ama bu sefer (Baumgartner için) ‘Devam et!’ dedi çünkü bir sonraki bölümü okumak için sabırsızlanıyordu. Kırk yılı aşkın süredir ilk okuyucum olan (eşi) Siri’nin de ‘Devam et’ dışında bir yorumu olmadı. Yine nadiren yorum yapan kırk yıllık menajerim bile çok cesaretlendiriciydi.”
.
Yararlanılan Kaynaklar
Paul Auster, Baumgartner, Can Yayınları, Haziran 2024, 4. Baskı, İstanbul.
Yasemin Kaya Utku Özer, Paul Auster’in Yeni Romanı Baumgartner: Yas Ve Yaşamın Hikâyesi, www.sanatatak.com, Yayımlanma Tarihi: 17 Ocak 2024. Yararlanma Tarihi: 10 Aralık 2024
Yazar Paul Auster Öldü, www.gercekedebiyat.com
Yayımlanma tarihi: 1 Mayıs 2024, Erişim Tarihi: 10 Aralık 2024.
Dilek Erol, Baumgartner: Devrik anılarda yas dalgası, www.literaedebiyat.com
Yayımlanma Tarihi: 28 Temmuz 2024, Erişim Tarihi: 10 Aralık 2024.
Paul Auster: “Baumgartner Yazdığım Son Şey Olabilir”, https://kalemkahveklavye.com
Yayımlanma Tarihi: 12 Aralık 2023, Erişim tarihi: 10 Aralık 2024
Aslı Güneş, Baumgartner: Küçük şeylerin tanrısının mucizeleri, www.gazeteduvar.com.tr
Yayımlanma Tarihi: 4 Ocak 2024, Erişim tarihi: 10 Ocak 2024.