Öznur Unat: “Gündelik hayat yaşanmışlıkla düşünülmüşlüğün henüz ayrılmadığı bir düzlemdir.”

25 Eylül 2025
Söyleşi: Kübra Kopya

İlk kitabı Palaçinka ile 2023 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazanan Öznur Unat’ın ikinci kitabı Bizans Kapısı Çin Büyüsü, Vacilando etiketiyle yayımlandı. Kitabın editörlüğünü Mustafa Okumuş yaparken kapağı Hakan Kaya tarafından tasarlandı. Ayrıca kitaptaki öykülerin içinde de yine Palaçinka’da olduğu gibi Yiğit Abdullah’ın illüstrasyonları eşlik ediyor.

Öznur Onat’la Bizans Kapısı Çin Büyüsü üzerine söyleştik.

Kübra Kopya: Palaçinka 2023 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne layık görüldü. İlk eserinizle bu ödülü almak edebiyatınıza nasıl yansıdı?

Öznur Unat: Çok kıymetli bir ödül. Kendi yolculuğumda, inançla, güvenle ve merakla yürürken ihtiyaç duyduğum gücü verdi. Yazdıklarımla ilgili okur nezdinde merak uyandırdı. Dil, biçim, üslup, kurgu, mekân ve karakter oluşturma gibi temel konularda doğru bir yolda olduğumu teyit etti. Böylece, daha iyisini yapmak üzere çok çalışma sorumluluğu olarak edebiyatıma yansıdı. 

K. Kopya: Bizans Kapısı Çin Büyüsü eserinizin yazım aşamasından ve okura ulaşma sürecinden bahsedebilir misiniz?

Ö. Unat: Öyküler birikmeye devam etti. Yaşadığım yerlerdeki gözlemlerim, o anların bende bıraktığı duygular ve izlenimler içeriği oluşturdu. Bu nedenle İstanbul, mekânı biraz daha daraltırsak Çengelköy, hatta değişik coğrafyalarda edindiğim yaşam deneyimleri kendiliğinden dahil oldu öykülere. Çin ve İngiltere birikimleri bu şekilde yansıdı. Ardından onları derleyip toparlama süreci başladı. Mustafa Okumuş’un editörlüğünde yaz boyunca yaptığımız çalışmalar, kapak tasarımı ve kitap isminin belirlenmesi derken eylül ayında okura merhaba dedi. 

K. Kopya: Kitabın ilk öyküsü “Yolcu”. Ardından gelen “Turist Ömer” ve son öykü, “Değiştiremeyeceğimiz Her Şeyin Yerine” birbiriyle bağlantılı öyküler. Başlangıç olarak “Yolcu” ve “Turist Ömer”i seçmenizin özel bir sebebi var mı? 

Ö. Unat: “Yolcu”nun ilk öykü olmasının sebebi Çin’e giriş öyküsü olması. Ayrıca dünyanın bir ucuna da gitseniz yaşamak için düzenin sizden beklentisini anlatma derdi olan bir öykü. Bu yüzden o ilk öykü. “Turist Ömer”i de kitabın ikinci ilk öyküsü olarak sayalım.  

K. Kopya: “Hayatın Muhasebesine Giriş” öyküsünde babanın yokluğuyla değişen yaşam, arkadaşlık kavramı üzerinden temellendiriliyor. Yokluk, arkadaşlık, kabullenme kavramlarını toplumsal hiyerarşi üzerinden yorumlama isteği nasıl oluştu? Daha açık bir tabirle bu öykünün çıkış noktası nedir?

Ö. Unat: Öykünün asıl meselesi babanın yokluğunun karısı ve oğlu üzerinde yarattığı boşluk, hayatlarındaki değişim ve yalnızlaşma. Ama öykünün içinde sınıf ya da statü (tabaka) çelişkisinin yarattığı bakış açısına yapılmış eleştiri var elbette. Zaten sonunda da kahramandaki değişim ve kırılma anında bunu görüyoruz. Ama sorun şu ki o noktaya gelene kadar üstüne bir ömür geçmiş. “Gündelik hayat yaşanmışlıkla düşünülmüşlüğün henüz ayrılmadığı bir düzlemdir.” sözünde olduğu gibi bu öyküdeki kahraman da gündelik hayatın yüzeysel sıradanlığından başını ancak kaldırabilmiş.  

K. Kopya: “Azar Azar Başlayıp Birden Boşalan Yağmur Yüzünden” öyküsündeki farklı kuşaktan insanların, ilişki algısını, bilhassa “kabullenme” ekseninde okuyoruz. Bu kabullenmenin dışına çıkmaya niyetlenen karakterin sonu mutsuz, umutsuz bir yere varıyor. Aksi mümkün değil midir?

Ö. Unat: Aslında sonu mutsuz bir yere varmıyor. Biz kendi değerlerimiz ve amaçlarımız için mücadele ederken başımıza türlü şeyler gelebilir. Ancak bunlar ne bir ödül ne de bir cezadır; hayatın kendisidir. Anlam, biz ona ne atfedersek odur. Murat Kunter’in yaşaması ya da ölmesi onda uyanan değişim isteğinin mutsuz bir sonu değildir. Bilakis, bu uyanışın kendisi mutlu sondur.  

K. Kopya: Çin hem bir coğrafya hem de metafor olarak Bizans Kapısı Çin Büyüsü kitabınızın merkezinde yer alıyor. Çin öykücülüğünüze nasıl dahil oldu ve ne ifade ediyor?

Ö. Unat: Çin’de beş yıl yaşadığımız için ister istemez dahil oldu. İyi ki de dahil oldu çünkü özellikle son iki yılını sırt çantalı gezgin olarak köy kasaba gezerek geçirdim. Bu yolculukta karşıma çıkan insanlardan; inançları, yaşam tarzları, evleri, tek partili yaşamın hayatlarına etkileri, yemekleri, aile yapıları, hayalleri… kısaca çok şey öğrendim. Dil bariyerini engel olarak görmeden her türlü imkânı kullanarak onlarla iletişim kurdum. Ülkeye dair bazı yazdıklarımı Birikim dergisine gönderdim. Yaşadığınız yer ve karşılaştığınız insanlar öykülerinizi ister istemez etkiler. 

K. Kopya: Bizans Kapısı Çin Büyüsü kitabınızla okurun zihninde nasıl bir iz bırakmak istiyorsunuz?

Ö. Unat: Kitabımla okurun zihninde bırakmak istediğim tek şey, yazmaya devam eden bir yazar olduğumun izidir. O kadar. 

K. Kopya-Ö. Unat

‎ Bizans Kapısı Çin Büyüsü, Öznur Unat, Vacilando Kitap, 2025, 88 sayfa.