Kasım 2023
Nurhan Suerdem
İlk kitabım Maruzatım Var 2019 yılı Aralık ayında yayımlandı.
2013 yılında öykü yazmaya başladım. Bu tarihe kadar edebiyatla ilgim sadece okur olarak vardı. Zamanlı zamansız okudum. Çok okudum ama kalemi elime alıp yazmayı hiç denemedim.
Çocukluk ve gençliğimde ne günlük tuttum ne de aşka gelip şiir yazdım. Çalışırken de kendime ayıracak hiç vaktim olmadı. Otuz beş yıllık iş hayatından sonra 2011 yılında emekli oldum. Bu sefer emekliliğin bahşettiği zamanı ne yapacağımı bilmezliğin sancılarıyla kıvranmaya başladım. Ülkemin bitmez tükenmez sorunları beni bunaltıp öfkelendirdikçe ya da yaşadığım bir olay çağrışımlar yaptırdıkça, geçmişte beni üzen, mutsuz edenleri hatırladıkça içimden geçenleri yazmaya ve arkadaşlarımla paylaşmaya başladım. Arkadaşlarım yazdıklarımın çok iyi olduğunu, duygularımı okura iyi geçirebildiğimi söyleyip deneme, roman öykü yazmam için sürekli beni teşvik ettiler. Öykü, roman nasıl yazılır bilmediğim gibi yazmak için okumanın da nasıl olduğunu bilmiyordum. Arkadaşlarımın içime düşürdüğü ateşin sonucu arayışlarım beni yaratıcı yazarlık atölyelerine yönlendirdi. Değişik atölyelere katıldım. Orada, büyüyü bozup anlatı kurmanın temel yollarını öğrendim gibi iyi okur olmanın yollarını da öğrendim. İlk öykümü atölyede yazdım, gerisi de geldi. Atölyeler bittikten sonra da yazmaya devam ettim. Yazmanın getirdiği haz içime işlemişti bir kere. Öykülerimi dergilere gönderdim. Kimi ret etti kimi yayımladı. 2015 yılında AltKitap Öykü Yarışması’nda “Yok Bi Şey” adlı öyküm seçkiye girdi. 2016 yılında “Türkiye Hikâyelerini Anlatıyor” adlı derlemede gerçek hayattan dört öyküm yayımlandı. 2017 yılına geldiğimde öykülerim birikmişti. Çöpe gidenler dışında neredeyse üç kitap çıkaracak öyküm vardı. Atölyeden bazı arkadaşlarımın kitaplarının yayımlanması da beni yüreklendirdi. Neden olmasın diyerek öykülerimi defalarca gözden geçirip dosyamı hazırladım. Yayımladıkları eserlerle çizgisini, sektördeki duruşunu her zaman takdir ettiğim, yazdıklarımın da onlara uygun olacağını düşündüğüm için dosyamı İletişim Yayınları’na gönderdim. Geri döndüklerinde dosyamı beğendiklerini, bazı öykülerin bütünlüğe uymadığını, verebilecek başka öyküm olup olmadığını sordular. Ben de yenilerini seçip yolladım. Arada geçen bir buçuk yılın sonunda
3 Aralık 2019’da kapımı çalan bir kargo elamanın teslim ettiği kutudan Maruzatım Var çıktığında gözümdeki yaşlara engel olamadım. İlk kitabım yayımlanmıştı, elimdeydi; kokusuyla, 108 sayfasıyla, sayfaları çevirdikçe karşıma çıkan yazdığım cümlelerle…
Kitabım çıktıktan sonra gerek aile gerekse arkadaş çevremden çok olumlu tepkiler aldım. Onlar da en az benim kadar heyecanlandılar. Okurlar tarafından da sevildi, okundu, okunuyor.
Maruzatım Var Nisan 2020’de 66. Sait Faik Hikâye Armağanı Yarışması’nda kısa listeye girdi. Ekim 2020’de de 31.Haldun Taner Öykü Ödülü’nü aldı. Ödülün gerekçesi de “içtenlikli anlatımı, ironik yaklaşımıyla anlatıcının iç sesini toplumdaki ‘öteki’ kadınların sesiyle örtüştürmesindeki başarısı” olarak ifade edilmişti. Hem ilk kitabımın ödül alması hem de çok sevdiğim Haldun Taner ustamla ve daha önce bu ödülü alan değerli yazarlarla birlikte ismimin anılması büyük bir onurdu benim için.
Haziran 2022 ‘de de ikinci kitabım Duyuyor musun? yayımlandı.
–