DERYA SİNAN
12 Mayıs 2023
“Dünyada Kasım Ağalar çok değildir ancak Tahirlerden çok ne vardır?”
Narlı, gündüz Suriye’ye yağan yağmurun akşam oraya da ulaştığı bir sınır köyüdür. Halkı kaçakçılıktan ekmek yer, gençleri kaçağa gider, köylerde kalanları da yataklık eder. Köylülerin ekilecek toprağı mı vardır ki, kaçakçılık yapmasın? “Hepsini almış hükümet. Sınır demiş, döşemiş mayını.” Kaldı ki oraların, o ellerin toprağından hayır da yoktur. “Bir eksen yarımını bile vermez cinsi.” Teypti, saatti, televizyondu, ipek seccadeydi, masa örtüsüydü, hayvandı, silahtı… Kaçakçılık “ata”dan kalmadır.
Narlıların dünyalar kadar para kazandırdıkları, onun için mal taşırken beraberinde can da taşıdıkları bir “Kasım Ağa” vardır. Kasım Ağa yün yatakta yatar, şofbende ısınan suyla küvette yıkanır, “Pallmall” cigarası içer, çakmağı altın “cartier”dir, içki alemlerinde gönül eğlendirdiği kadınların avucuna bir top parayı saymadan tutuşturur, kara röveri üzerinde olmadı mı çıplak sayar kendisini.
Dünyada Kasım Ağalar çok değildir ancak Tahirlerden çok ne vardır? “Ölümüne” diye haber saldığı, “ölümüne evet” haberiyle karşılandığı Hediye’yi atının terkisine alıp da kaçıran Tahir… Hediye’yi bütün kaçakçı karılarının yazgısına ortak eden Tahir… Patlayan bir mayınla vücudu parçalanıp arkadaşının (Cevahir’in) elindeki bir torbanın içine parçaları toplanmış olarak geri dönen Tahir… Ardından “Ölenle ölünmez, Tahir öldü, biz yaşıyoruz.” denilen Tahir… “Dünyada Tahirlerden çok ne var”dır?
Kasım Ağa insafa gelip de birkaç kuruş tazminat verecek midir Hediye’ye? “Kasım Ağa insafa gelirse…” Bu “südüne kalmış bir şey”dir.
Ya Cevahir’i, Üzer’i; Tahir patlayan mayınla parçalandığında yanında olan Cevahir’i, Üzer’i bekleyen nedir, nasıl bir gelecek?
Bir de Gazel… Evi, Narlı’nın en dışındadır. Narlıların dönüp dönüp kendisini süzmelerine alışkın olan, onun hakkında kim ne konuşursa konuşsun aldırmayan… Nikahlı kocasıymış gibi Üzer’in yolunu bekleyen, onunla birlikteyken kendini evli gibi sayan… Gazel’in içinde düş olup büyüyen, sağ yanı göl, sol yanı deniz bir ev vardır. Kasım Ağa’nın konuğu bir “beyefendi”yi memnun ettiği bir gece, ondan dinlemiştir Küçükçekmece’deki o evi. Gazel bir gün gidecektir İstanbul’a, o evi satın almaya. Gidebilecek midir?
Ve Gazel başkaldırısında haklı mıdır? “Korusaydı, sakındığı kullarından olsaydı, ne onları ne senin Tahir’ini kaçakçı yapar mıydı o Allah? Onları da, bizi de kuldan muldan saydığı yok. Onun has kulları Kasım Ağalar, Kasım Ağa’nın beyefendi arkadaşları. Korursa onları korur anca.”
Sınır köylerinde yaşananlara ayna tutan Kurşun Ata Ata Biter, Tarık Dursun K.’nın kaleminde en güzel anlatımını bularak okura ulaşıyor.
———
Tarık Dursun K. Kurşun Ata Ata Biter, İthaki Yayınları, Eylül 2022, İstanbul
–
Derya Sinan’ın Diğer Yazıları
Çiğdem Ülker’den Buluşmalar (23 Haziran 2024)
Yazdan Kalma Bir Gün (26 Nisan 2024)
Akşamlar Rahatsız Edicidir (20 Ocak 2024)
Raymond Carver’le Yaşamak ve Yazmak (16 Aralık 2023)
Besâ Yahut Ahde Vefâ (28 Ekim 2023)
ULUĞBEY’İN HAZİNESİNDE NELER GİZLİ? (18 Ağustos 2023)