Kim Takar Salatalık Kral’ı

12 Mayıs 2023

MÜNEVVER OĞAN

Kim Takar Salatalık Kral’ı romanında yazarın temel iletisi kötü yönetimlerin er geç son bulacağıdır. O kötü yönetim ki bir aile içinde ya da bir ülkede olabilir.”

Christine Nöstlinger’e 1973 Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü kazandıran Kim Takar Salatalık Kral’ı adlı roman çocuk ve gençlik yazının önemli yapıtlarından biridir. Bu romanı Türkçeleştiren Selahattin Dilidüzgün’dür.

Kitap bir “Önsöz” ve bir “Sonsöz” ile on beş bölümden oluşmaktadır. Bölümler, farklı karakter, bölüm rakamı ve Kral Kumi-Ori’nin kara kalem resimleri ve özetle tamamlanmıştır.

Kapak resmi ayrı tutulursa kitapta sadece Kral Kumi -Ori’nin resimlerine yer verilmiştir. Oysa kiler, bahçe, Kumi-Ori halkı, Niki, büyükbaba, baba, anne, Haslinger ve babanın arkadaşlarına da yer verilebilirmiş. Çünkü romanın temel kurgusu bunlar arasında geçiyor. Resimlerin metne katkısı bu anlamda yetersiz denilebilir.

Harf kalınlıkları izleme ve okuma isteği uyandıracak niteliktedir.

Metnin kurgusunun mantıksal bir akışla düzenlendiği, çocukların anlama ve anlamlandırma düzeylerine uygun olduğu, okuma isteği uyandırdığı ve merak öğesinin uygun bir şekilde kullanıldığı görülmektedir.

Kumi-Ori halkının kendilerine sosyal haklarını vermeyen ve ülkesi için yatırım yapmayan krallarını devrim yaparak ülkeden uzaklaştırmaları, matematik ve coğrafyadan başarısız ve öğretmeni ve babasıyla aralarında sorun olan Volfgang’ın bunları çözmesi yapıtın temel izleklerini (tema) oluşturmuştur. Bu iki izlek de kitapta aynı derecede verilmiştir denebilir.

Çocuklarıyla hiçbir şekilde empati kurmayan babanın eleştirilmesi, babanın otorite karşısında sinmesi ve Kral Kumi-Ori’yle mesleğiyle ilgili çıkar ilişkisi kurması (düzenle bütünleşme ve boyun eğme), aile bireylerinin birbirlerinden bir şeyler saklamalarının yanlışlığı, önyargılı davranmanın yanlışlığı (Volfgang-Haslinger ilişkisi, başaramadığı derslerin üzerine gitmesi), annenin sürekli belli kalıplar içinde davranması kendini yenileyememesi (sargı bezi ve pudra hazırlaması, çocukları için hizmetçilik ettiğini söylemesi), annenin babaya karşı çocuklarını koruması (Martina’nın bikinisi), Niki’nin doğal tepkilerinin ve her tür oyuna hazır bulunuşluğunun olumlanması (kralla tanışırken, onu başka bir evin yanına bırakırken), Martina’nın Alex Berger’den uzaklaşması, yaşamında başka seçeneklerin de olabileceğini düşünmesi, babanın Martina adına karar vermesinin eleştirilmesi, Martina’nın ders vermesi, kendi ayakları üzerinde durması, büyükbabanın her zaman onurlu davranması ve özgürlükçü tavrının olumlanması (çocuklara hikâye yazın demesi, Kral Kumi-Ori’yle tanışması sırasında söylediği sözler),Wolfgang-Martina dostluğu ve dayanışması, Volfgang-Haslinger dostluğu, Volfgang’ın arkadaşlarıyla arasının düzelmesi (dostluk) yapıtı güçlendiren yan izleklerdir.

Romanın baş kahramanı Vaofgang’tır ki davranışları ve sözleriyle metin boyunca geliştirilmiştir.

Büyükbaba, baba, anne ve Niki durağan karakter olarak çizilmiş, Vofgang, Kral Kumi-Ori ve Martina ise devingen karakterlerdir.

Volfgang’ın arkadaşları, babanın iş yerinden arkadaşları ve komşuları da durağan karakterler olarak nitelenebilir.

Karakterlerin romana katkısı büyüktür. Kahraman sayısı çoktur ancak başkahraman (Volfgang) çocukların özdeşim kurabileceği bir kimliktir. Başkahramanın karşısında yer alan Kumi-Ori ise yine çocuk okurun tepkisini çekebilecek kadar iticidir. Volfgang’ın yaşadığı çevre (bahçe içinde bir ev, kiler, komşular, sokak, okul) kahramanın evrenine uygun olarak verilmiştir. Volfgang, yaratıkla mücadelesi ve Kumi-Ori halkına yardımı akılcı ve mantıklıdır.

Romanı, Türkçemize kazandıran Selahattin Dilidüzgün dilimizin anlatım gücünü ve olanaklarını okura sezdirmiştir. Anlatım duru, akıcı ve yalındır. Tümcelerdeki sözcük sayıları düzeye uygundur. Romanın dil örüntüsü çocukta okuma isteği uyandıracak niteliktedir. Türkçemizin söz varlığından yararlanılmış, çocuğun düş ve imgelem gücü gözetilmiştir.

Önsözden önce kitaptaki kişi adlarının okunuşlarının verilmesi de ayrıca övgüye değer. Ancak karakterlerin ad ve soyadları birlikte verilebilse daha iyi olurdu; çünkü aynı ad bir yerde sadece ad olarak bir başka satırda soyad olarak yer almıştır (Erich/Hubuer- Huber Erich gibi…).

Kitabın redaksiyonunu Mine Kazmaoğlu, son okumasını ise Hande Demirtaş yapmıştır. Noktalama açısından bağlaçlardan ve fiilimsilerden sonra virgül konulmasa daha iyi olabilirdi (bkz. s.52, 54, 55,62, 66, 130,131… de, ki …bakıp, …gelip…). Bir de “şoke olmak, …onları içeri çekmeği s.54” gibi yazım yanlışlarının giderilmesi yerinde olurdu.

Kim Takar Salatalık Kral’ı romanında yazarın temel iletisi kötü yönetimlerin er geç son bulacağıdır. O kötü yönetim ki bir aile içinde ya da bir ülkede olabilir. İlkine örnek Vofgang’ın ailesindeki iletişim ve eş duyum eksikliğidir. İkincisine örnek ise keyfi yönetimiyle halkını açlıkla karşı karşıya bırakan Kral İkinci Kumi-Ori’nin sonudur.

Yazar, iletisini yazınsal bir anlayışla sunmuştur. İleti, yaşama ve insana ilişkin yeni olanaklar sunmaktadır. Volfgang’ın ailesiyle ilişkilerini kavrayan çocuk okur, kendi aile ilişkilerinde de duyarlık kazanacaktır.

Fantastik ve yer yer masal öğeleri içinde verilen Kral İkinci Kumi-Ori ve halkının yaşamı ise ülkeler ve yöneticileri konusunda ipucu verecek niteliktedir. Ancak asla bir ideolojik dayatmayla değil de yazınsal bir kaygıyla verilen ileti çocuğun duygu ve düşünce dünyasını zenginleştirmektedir.

Roman güldürürken düşündürmektedir. Merak duygusu canlı tutulmuş, düş gücü ve imgelemle boyutlandırılmıştır. Volfgang’ın kimliğinde sorunların çözümünde iletişimin önemi sezdirilmiş, yaratıcılık, girişimcilik ve araştırmacı bir kimlik özendirilmiş, benlik duygusu desteklenmiştir.

Kitabın “Önsöz”ünde, yazarın, Volfgang’a “Ayağım alçıda olduğu için yüzmeye gidemeyeceğime göre ben de yazmaya başlıyorum.” ve “15. Bölümü”nde ise “Bu öykünün burada bitmesi iyi oldu çünkü yarın bacağımdaki alçıyı çıkaracaklar ve artık yazmak için zamanım olmayacak.” tümcelerini söyletmesi romana epik bir özellik katmış denebilir. Bir anlamda yazar, “Bütün bunlar bir kurmacaydı.” tümcesini okuruna dolaylı olarak söylemiştir. Böyle bir iletinin de kitapta yer alması kitabın niteliğini artırıcı bir özellik olarak değerlendirilebilir.

Nostlinger’in Kim Takar Salatalık Kral’ı adlı yapıtının Türkçesi görsel açıdan yetersiz olsa da konu-kurgu, izlek, karakter-kahraman, dil ve anlatım, ileti ile eğitsel ilkeler açısından çok iyi düzenlenmiş bir yapıttır.

Nöstlinger, bu kitabıyla çocuğu bir birey olarak görmüş, devingen karakterlerle onun değişim ve gelişimini göstermiş, aile içi eleştiriyi ve sistem eleştirisini kitabın çocuk kahramanı Volfgang’a yaptırtmıştır. Birey olma, özgür ve özgün olma bu kitabın temel iletilerindendir.

Yazarın dar gelirli Hogelmann ailesi ile Kumi-Ori halkının yoksulluğu arasında sezdirmeden bağ kurması, mizahtan yararlanması, çatışma ve merak öğesini başarıyla örüntülemesi, ana izleği yan izleklerle desteklemesi, iletinin yazınsallığı, sorunların iletişimle çözülebileceğini yaşantı kazandırarak sezdirmesi ve okurlarının düzeylerine uygun bir kurgulamayla yapıtını kaleme alması kitabı başarılı kılan etkenler sadece birkaçıdır.

Yazında, özgün bir karakter yaratmanın ne denli zor ve ustalık gerektiren bir uğraş olduğu göz önüne alındığında Nöstlinger’in başarısı anlaşılacaktır. Nitekim Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’nü almış olması da bu savımızı doğrulamaktadır.

Nöstlinger’in kitabını okuyanlar, Kral İkinci Kuri-Omi bir başka adıyla Salatalık Kral’ı asla unutmayacaklardır. Dahası, Salatalık Kral adını, işe yaramaz, halkını değil koltuğunu ve rahatını düşünen bencil ve kötü yöneticileri niteleyen bir kalıp söze dönüştürmekte gecikmeyeceklerdir.

Yazar, kahramanlarının içinde bulundukları yaş grubunun özelliklerini, ilgi ve sorunlarını başarıyla vermiştir. Kitap bu boyutuyla eğlenceli bir çocuk ve genç dünyasını okuma rehberi sayılabilir.

Kim Takar Salatalık Kral’ı, sadece çocuk ve gençlik için yazılmış bir kitap değildir. Aynı zamanda ana-babalara, öğretmenlere ve yöneticilere de ince ince eleştirileri olan, onları da iyiye ve güzele doğru değişime çağıran ve kendilerini sorgulamalarını isteyen bir yapıttır. Bu iletileri almak ise okurun, kitabı hangi düzlemden okuduğuna bağlıdır. Yani kitap aile içi iletişim, çocuk ve gençlerin dünyası, öğretmen öğrenci etkileşimi, yöneticiler ve çalışanlar bağlamından bakılarak da okunabilir.

Kaynaklar

Nöstlinger, Christine. Kim Takar Salatalık Kral’ı, Türkçesi: Selahattin Dilidüzgün, Günışığı Kitaplığı, 9. Baskı, İstanbul, 2007.

Sever, Sedat, Çocuk ve Edebiyat, Kök Yayıncılık, Ankara, 2003.

 II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu. Yayıma hazırlayan: Sedat Sever, A. Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Yayınevi, Ankara, 2006.