16 Ocak 2025
SÜLBİYE YILDIRIM

“Edebiyat yaşamın kendisidir. Tartışmanın olmadığı suskunluk ortamında, insana dair sorunlar üzerine düşünce üretemeyen edebiyatçı ve edebiyat gelişmeye kapalıdır.”
İzmir, antik çağlardan bu yana çeşitli uygarlıkların izlerini taşır. Kentin en eski adlarından bir olan Smyrna, hem mitolojik efsaneleri hem de tarihî kökenleriyle zengin bir isimdir. Bu ad, İzmir’in antik çağlardan günümüze taşıdığı çok katmanlı kimliğini ve önemini de yansıtır. Smyrna’nın, ev sahipliği yaptığı uygarlıklardan bugüne uzanan köklü tarihi, her zaman edebiyatçıların ilham kaynağı olmuştur.
Homeros’un Smirna’lar olmasından mı yoksa Smyrna’nın Homeros’a beşikliğinden mi bilinmez, kentin edebiyatla göbek bağı hiç kopmamıştır. İzmir, birçok şair, yazar ve sanatçının eserlerinde mekân olarak yer aldığı gibi, edebiyatımıza yön vermiş birçok edebiyatçıya da yuva olmuştur. Cumhuriyet sonrası edebiyatımıza damgasını vurmuş yazar ve şairlerin kentidir İzmir.
“Liman kültürü ve Akdeniz’e özgü özgürlükçü havasıyla edebiyatın esin kaynağıdır.”

Özellikle gün batımları, Kordon’daki deniz esintisi, taş sokakları, eski mahalleleri edebi yapıtların ana mekânları olmakla kalmamış, çok kültürlü yapısıyla da yazarlara çeşitlilik ve derinlik sunmuştur. İç içe geçmiş bu kültürler, edebi metinlerde büyük zenginlik olarak kendini gösterir.
İzmir, günümüzde özellikle etkinlikler anlamında, edebiyatın canlı yaşandığı bir şehir olma özelliğini korumaktadır. Kentte edebiyat severleri, yazar ve şairleri bir araya getiren festival ve etkinliklere sıkça tanık olmaktayız. 2024 yılına İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark’ta düzenlediği İzkitapfest-İzmir Kitap Festivali, yıla damgasını vuran bir etkinlik olmuştur.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftası etkinliklerini de kapsayan festival, açık alanda düzenlenen en büyük kitap fuarı olarak, çocukların bayramlarını güzelleştiren bir etkinlik oldu. Ana teması “Çocuk Edebiyatı” olan olan kitap festivalinde çocuklar, açık havada kurulan standlar ile kitap sevgisine bayram sevincini ve bahar coşkusunu ekleyerek, bayramlarını da festival tadında yaşadılar.
Festivale yazarları ve çizerleriyle Eksi 18 Edebiyat Topluluğu* damgasını vurdu. Eğitimci Nevzat Süer Sezgin’in rehberliğinde kurulan, benim de parçası olmaktan gurur duyduğum Eksi 18 Edebiyat Topluluğu, çocuk ve gençlik edebiyatı üzerine çalışmalarıyla tanınan oldukça etkin İzmirli bir oluşum.
Topluluk yazar, çizer, editör ve adaylarının yanı sıra öğretmen, yayıncı, kitapçı ve ebeveynlerle işbirliği içinde çalışmalarını yürütmektedir. Amacı ve çabası, 18 yaş altındaki bireyler için yaratıcı ve demokratik kişilik gelişimine önem veren eserler üretmek, çocukların, sorgulayan, araştıran, sorumluluk sahibi bireyler olmalarına katkıda bulunmaktır.
Eksi 18 Edebiyat Topluluğu sadece nitelikli çocuk kitapları üretmeye değil, çocuk edebiyatı alanındaki sorunları tartışmaya ve çözümler üretmeye de önem vermektedir. Topluluk, çocuk kitaplarına uygulanan sansürden, yayıncılığa, çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmaktan, kitapların çocuklar için kolay ulaşılabilir olmasına, ebeveynlerin çocuk edebiyatı alanında bilinçlendirilmesine kadar birçok sorunun tartışılıp çözümler üretilmeye çalışıldığı bir oluşumdur.
Topluluk üyeleri, çocuk ve gençlik edebiyatı alanında aktif çalışmalar yaparken kendilerini sürekli yenilemeye ve geliştirmeye de önem vermekte, bunun için de Kampüs adı altında üyeleri için geliştirici eğitim çalışmaları da yapmaktadır. Eksi 18’liler Türkiye’de ve dünyada çocuk edebiyatı alanındaki gelişmeleri de yakından takip etmektedirler.
Kısa sürede alanında söz sahibi olan Eksi 18 Edebiyat Topluluğu üyelerinin kitapları, çocuk edebiyatı alanında ses getirmekte, ödüller kazanmaktadır. Bu topluluğun üyelerinin gönüllü çalışmasıyla ortaya çıkarılan Kıpırtı Çocuk Dergisi** de oldukça nitelikli yayınlarıyla, çocuk edebiyatı alanında kendini kısa sürede kanıtlamış bir çocuk dergisidir. Çevrimiçi yayınlanmakta, öyküleri spotify alnında seslendirilmektedir.***
Öte yandan, birçok yazarın ve şairin yaşadığı İzmir’de, edebiyatın diğer türleri hakkında aynı etkinlikten ya da canlılıktan söz etmek pek de olası değil. Edebiyatın ve yaşamın her alanında, sosyoekonomik, sosyopolitik sorunların derin yaşandığı bu dönemde edebiyata ya da insana dair sorunlar hakkında tartışmaların yapıldığı, konuşulduğu bir edebiyat ortamının varlığından söz etmek mümkün değil. Kitap tanıtımından, imza etkinliğinden öteye gitmeyen şair, yazar buluşmaları edebiyat adına ya da toplumsal herhangi bir durumun konuşulduğu, tatmin edici sohbetlere dönüşmemektedir. İzmir’de de Türkiye’nin geneline hâkim olan durgun edebiyat ortamının yansıması görülmektedir.
Sadece kitabın aracı olduğu toplantılarda, edebiyat var mı yok mu, tartışması yapılamamakta, edebiyat adına sadece ezberden söylenen, “eleştiri yok” kalıbı içi boş bir şekilde tekrarlanıp durmaktadır. Ülkemdeki diğer sorunlar gibi, tartışmanın olmadığı bir ortam yaşanmaktadır. Edebiyat yaşamın kendisidir. Tartışmanın olmadığı suskunluk ortamında, insana dair sorunlar üzerine düşünce üretemeyen edebiyatçı ve edebiyat gelişmeye kapalıdır.
.
*https://www.eksi18edebiyat.org/
**https://www.kipirticocuk.com/blog/categories/%C3%B6yk%C3%BC
***https://open.spotify.com/episode/6yW8CxrLiquYt8tA4r2qRl
.