1 Temmuz 2025
YUNUS ÇİNÇİN
BİZİM ÇAĞ SORUYOR:

İyi kitap okuru, iyi yazar sizin için ne ifade ediyor? İyi yazar, iyi okur tanımınız nedir? Tanımız zaman içinde değişti mi? Değiştiyse nasıl ve niçin değişti?

“İyi okurun, durağan olmayıp okudukça hem zevk hem de seçicilik bakımından gelişen; somuttan soyuta bir gelişim sergileyebilen, düşünme ve sorgulama becerisi, estetik zevki gelişmiş bir okur olduğunu düşünüyorum.”
İyi kitap okuru olma meselesine, bir helezon gibi, somuttan soyuta gelişen bir süreç olarak bakıyorum. İyi kitap okuru olabilmek için nitelikli, ilginize hitap eden kitaplarla buluşturulmanız/buluşmanız ve buluştuğunuz iyi kitaplarla, merak duygunuzun, ilginizin beslenmesi gerekiyor. Bu soruya, okuma gelişimimden örnekler vermem, meseleyi daha iyi anlatmama yardımcı olacaktır .
İnsanların okumaya hevesli ve meraklı oluşunun türlü sebepleri var kuşkusuz. Okuma serüvenimin en başına gidersek aklıma ilk gelen, seksenli yıllarda, hemen hemen tüm çocukların okumayı sevmesine katkı sunduğunu düşündüğüm Cin Ali’nin başından geçenlerin anlatıldığı Cin Ali serisiydi. Kitapların renk renk oluşu da bu seriye ilgimi arttırmıştı. Bilinçli olarak kitaplarla buluşmamda ve okuma sevgisi edinmemde duygusal, hassas bir yapıda olmamın; mahallenin en küçüklerinden biri olduğum için mahalle ortamının sert, rekabetçi koşullarına pek ayak uyduramayıp kendimi ortamlardan yalıtmamın da oldukça etkili olduğunu düşünüyorum.
İlkokul yıllarımda, sevgili ablalarımın – Arzu ve Aslı- hediye ettikleri , Ömür Candaş’ın Pembe Yunus‘u ve Jules Verne’in Robensonlar Okulu’yla okuma maceramın daha da renklendiğini, hareketlendiğini hatırlıyorum. Pembe Yunus adlı romanda genç ve tecrübesiz pembe yunus balığının yaşlı ve bilge mercan balığıyla dostluğu epeyce ilgimi çekmişti. Kitabı keyifle, bir solukta okumuştum. Kitabın rekli resimli kapağı hâlâ aklımda. Robensonlar Okulu da Jules Verne’in Robinson Crusoe‘den esinlenerek yazdığı keyifli bir romandı. Macera romanlarını daha çok sevdiğim için Jules Verne’in romanları, Robenson Cruzo, Huckleberry Fınn’in Maceraları, Tom Sawyer, Define Adası, Gulliver’in Gezileri gibi romanların; Andersen’den, La Fontaine’den, Aisopos’tan masalların okuma isteğimi çok beslediğini düşünüyorum. İlkokul ve çocukluk arkadaşım Özcan’ın okumama vesile olduğu Enid Blyton’un kitaplarını da unutmamam gerekir. Rahmetli babamla sevgili Arzu ablamın bir yaz gecesi, İskenderun sahilinde gezinirken, bir kitap sergisinden alıp hediye ettikleri ve keyifle okuduğum Aziz Nesin’in kitapları hâlâ kitaplığımda duruyor. Hem çocuklar hem yetişkinler için hizmet veren İskenderun Halk Kütüphanesi’nin mahallemizde olması da nitelikli kitaplara ulaşmamda ve okuma alışkanlığı edinmemde çok etkili oldu. Kütüphanenin çocuk bölümünden de yetişkin bölümünden de epeyce yararlandım, kitap alıp okudum. Özellikle Türk ve dünya klasikleriyle tanışmamda halk kütüphanesinin yetişkin bölümünün çok katkısı olduğunu düşünüyorum. İskenderun’un çarşı merkezinde, evimize yakın bir gazete bayisinin olması, resimli çocuk dergilerine; Teksas, Tommiks, Zagor, Kızıl Maske, Teks, Tom Braks, Mister No, Kaptan Swing, Asteriks, Ten Ten, Red Kit gibi çizgi romanlara ulaşmama yardımcı oldu. Rahmetli babam, hafta sonları mutlaka gazete alırdı. Bu sayede hem gazeteleri hem de gazetelerin verdiği çocuk dergilerini, kitap eklerini, çizgi romanları, romanları okuma şansına eriştim. Bütün bu süreçler sonunda, kendimce iyi bir okur olduğumu düşünüyorum. Cevabımın en başında, okuma sürecinin somuttan soyuta geliştiğini ifade etmiştim. Kitaplarla haşır neşir oldukça edebi zevkiniz daha rafine bir hale geliyor ve göreceli de olsa nitelikli olduğunu düşündüğünüz eserleri kendinizce belirleyebiliyorsunuz.
Okuma eyleminin son noktasının, felsefi ve kuramsal eserler okumak, okurda istek ve yetenek varsa yazmak olduğunu düşünüyorum. İyi okurun, durağan olmayıp okudukça hem zevk hem de seçicilik bakımından gelişen; somuttan soyuta bir gelişim sergileyebilen, düşünme ve sorgulama becerisi, estetik zevki gelişmiş bir okur olduğunu düşünüyorum.
Eseri, beni kendimle ve hayatla ilgili düşüncelere sevk eden, ele aldığı konuyu sorgulamama vesile olan, duygulandıran, sarsan, sınırlarımı zorlayan, her okuyuşumda eserinde yeni şeyler keşfettiğim yazarları iyi yazar olarak görüyorum.
İyi yazar meselesi de oldukça göreceli. Bana göre iyi yazar; okuruna her şeyi hazır sunmayan, okuru memnun etmek için özel çaba harcamayan, inceyi görebilen, soruları çoğaltabilen, yerleşik algıları yıkabilen, ezber bozan, özgün yazardır. Eseri, beni kendimle ve hayatla ilgili düşüncelere sevk eden, ele aldığı konuyu sorgulamama vesile olan, duygulandıran, sarsan, sınırlarımı zorlayan, her okuyuşumda eserinde yeni şeyler keşfettiğim yazarları iyi yazar olarak görüyorum. Gerek biçim gerek içerik açısından her eseriyle okuru şaşırtan, yeniliklere açık ve üslubu özgün yazarları okumaktan büyük keyif alıyorum.
Okumaya nitelikli kitaplarla başladığım için kitap seçiminde başından beri bilinçli olduğumu düşünüyorum. Zamanla, zevkim ve bilincim geliştikçe okuduğum kitabın niteliğini, bana hitap edip etmediğini daha da iyi sezer, algılar oldum. Her şeyin zıddıyla var olduğunu düşünen biri olarak beğenmediğim kitapların da iyi kitabın ne olup olmadığı konusunda bilincimi, bakış açımı geliştirdiğini ve daha iyi seçimler yapmama vesile olduğunu düşünüyorum. İki bin on yediden bu yana, bir grup edebiyat öğretmeni olarak birlikte okumalar, yazarlı/yazarsız söyleşiler yaptığımız Söyleşi-Yorum ekibinin de kitaplar ve okuma konusundaki farkındalığımın gelişmesine ve yazarları daha iyi tanıyıp anlamama katkısını belirtmem gerekiyor. Bu vesileyle, hepsi birer kitap kurdu olan Söyleşi-Yorum ekibindeki değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türk ve dünya edebiyatından güncel ve klasik eserleri okuyup değerlendirmeye, eserlerini beğendiğimiz yazarlarla söyleşmeye devam ediyoruz.
Yazarlar konusunda da benzer bir durum yaşadığımı belirtebilirim. Kendim de yazmaya çalıştığım için yazmanın, üretmenin ne kadar zahmetli bir süreç olduğunu görerek yazarlara ve yazdıklarına daha da saygılı bir tutum sergilemeye başladım. Bir yazar hakkında fikir edinirken yazarın en az birkaç kitabını okumaya gayret ediyorum. Elbette, okuduğum birkaç kitabı bir yazarı tümüyle yansıtmayabilir ama bir eseriyle, yazar hakkında kanıya varmak kolaycılığına kaçmadığım için vicdanım rahat oluyor.
Güzel sorularınızla irdelemeye çalıştığınız konular, hepimizin bildiği gibi yüz yıllardır hem yazarların hem okurların zihinlerini kurcalayan konular. İrdelediğiniz ve benim de sayenizde yeniden irdeleme şansı bulduğum konulara, cevaplarımla katkı sunabildiysem ne mutlu. Bu güzel soruları sorma ve fikrimi öğrenme inceliğinde bulunduğu için, Bizim Çağ Edebiyat’a çok teşekkür ederim. Edebiyatımıza ve sanata katkılarınızın artarak sürmesi dileklerimle…