14 Temmuz 2023
Taner İskender
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni-Sıkı Okur
Çocukluğumda unutamadığım, beni en çok etkileyen karakter bir masal kahramanıydı. İlkokul 2. sınıfa gidiyordum. Ağır bir gribe yakalanmıştım. Hastalığımı ağır ve ateşli geçiriyordum. Halsiz düşmüştüm. Okula gidememiştim. Bir gece komşumuz Öğretmen Yusuf Amca ailesiyle birlikte bize geldiler. Ben yatıyordum. Yusuf öğretmen kasabamızın giyim kuşamıyla, piposuyla, fötr şapkasıyla en popüler şahsiyetiydi. Yine aynı şıklıkla, zarafetle Yusuf amcayı karşımda görünce bu kez ateşten değil, heyecandan titremeye başlamıştım. Yine o kocaman sesiyle “Tanerrr !! Nasılsın bakalım?” deyince sesim bu kez hiç çıkmamıştı. Tebessüm ederek “Geçmiş olsun, geçmiş olsun!” dedi. Sonra elindeki kitabı bana uzattı. “Al bakalım, bunu bir güzel oku, okuluna da gidemedin, iyi gelir.” dedi. Gözüm kitaptaydı. Hemen aldım onu. Kitabın adını içimden sessizce okudum: Fındık Ali. Sonraki birkaç günde kitabı bitirmiştim. Fındık Ali’nin adının niye Fındık Ali olduğunu öğrenmiştim çünkü hiç kimse Fındık Ali’yi göremiyordu. O kadar küçüktü. Hatta yok gibiydi. O görünmeyecek kadar küçük Fındık Ali, kocaman kocaman kötü adamları, atlarının kulağına saklanarak yakalatıyordu. Fındık Ali kötülüklerin karşısında iyiliğin sembolüydü. Uzun zaman unutamadım Fındık Ali’yi. Bugün bile bir kötülük olsa Fındık Ali’yi hatırlarım.
Daniel Defoe‘nun Robinson Crusoe romanını da unutmam mümkün değil tabii. Robinson’un maceracı ruhu, sabrı, özgüveni ve hep umutlu olması çocuk dünyamın bugünümü şekillendiren en önemli etkenlerindendir.