Çocukları ve Gençleri Düşünüyorum    

8 Ağustos 2023
İNCİLA ÇALIŞKAN

Fark edilmeyenleri fark etmek, dışlananları anlamak insanlaşmaktır.  Sevgi, çağımızın en büyük ilacıdır. Hoşgörü ise temel gereksinmemizdir.

Çocuklar ve gençler için yazanlar, öncelikle kendi düşledikleri dünyaları yazıyorlar. Oysa ülkemizde çocuk ve genç gerçeği, çoğu kitapta dile getirilenlerden bambaşkadır.  

Aklıma tarlalarda mevsimlik tarım işlerinde aileleriyle birlikte çalışan işçi çocukları geliyor. Kardeşlerine bakan küçük anneler… Yaşından büyük, ağır işlerde çalışmak zorunda kalanlar… Akşam olunca kalabalık ailesiyle aynı çadırda, aynı barakada uyuyanlar…

Mevsimlik işçi çocukları, okullar açıldıktan sonra oturdukları köye, kente dönerler ve o güne kadar derslerde işlenmiş pek çok konuyu hiç bilmezler! Öğretmen, halden anlayan biriyse özel zaman ayırarak onların eksiklerini tamamlamaya çalışır, kimi zamansa komşu çocukları imdatlarına yetişir. Tersi olursa o çocuklar, başarısız olmaya mahkumdur.

Akraba yanlarına bırakılan öksüz, yetim çocuklar okula gönderilmezler. Kızlar ev işlerinde çalışırlar ya da çocuk bakarlar. Erkekler hayvan gütmeden tutun da duvar örmeye kadar en ağır işleri yapmak zorundadırlar. Bu çocukların okula gidebilmeleri vicdanlı insanların onları fark etmelerine bağlıdır. Oto tamir atölyelerinde gücünün yetmeyeceği ağırlıktaki işlerde çalışıp para kazanan, ailesine bakmak zorunda olan çocuklar da hiç aklımdan çıkmıyor.

Ayrılmış ailelerin çocukları kimi zaman anne ve babaları onları başlarından atmaya çalıştıkça iki kapı arasında arsızlaşır, eğitimden kopar.

Yüz sözcükle konuşan ailelerin içinde büyüyen çocuklar, ne iç seslerini duyabilir ne de düşlerini, isteklerini dillendirebilirler. Dayakla boyun eğmeye alıştırılırlar. Sırtlarından sopa eksik olmaz.

Tacize uğrayanlar, ruhlarında açılan yaraları belki yaşamları boyunca iyileşiremez.

Savaşın örselediği, yerlerinden yurtlarından olan çocuklar ötekileştirilmiş gruplara dahil edilmenin yükünü taşırlar. Depremlerde yakınlarını kaybedenler yaşama küser.

Engelli çocuklar ise kanayan bir başka yaramız. Bu konuda toplum duyarlılığı, beklenen hızla ne yazık ki gelişmiyor! Aileleri çaresiz ve yalnız kalıyor.

Çocuk ve gençler için yazanlar, eserlerinde bu ve benzeri gerçeklere yer vererek toplumda duyarlılık yaratabilirler. Fark edilmeyenleri fark etmek, dışlananları anlamak insanlaşmaktır.  Sevgi, çağımızın en büyük ilacıdır. Hoşgörü ise temel gereksinmemizdir.Çocuk ve gençlik kitapları, okurlarını düşündürmeye yönelttikçe birbirimize karşı sorumlu olduğumuzu da anlamaya başlayacağız, insanı insandan uzaklaştıran engeller ortadan kalkacaktır. 

x