Ayla Kutlu’dan “Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar” 

ÖZEL DOSYA: AYLA KUTLU

25 Kasım 2024
SİBEL UNUR ÖZDEMİR

Edebiyatın gücü, yıllar önce yazılmış bile olsa bugün elimize aldığımızda tazeliğini koruyan eserlerde gizlidir. Ayla Kutlu’nun çocuklar için kaleme aldığı, 1995’te ilk baskısı, 2016’da 7. baskısı yapılan Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar isimli kitabı da okuruna aynı heyecanı veren eserlerden biridir.

Ayla Kutlu’nun kalemi ile tanışmam, Sen de Gitme Triyandafilis isimli öykü kitabı ile olmuştu. Kitabın ilk baskısı 1990 yılında yapılmış. Basıldığı yıl “Sait Faik Öykü Ödülü”nü alan esere ismini veren öyküyü yıllar önce tiyatroda izlemiştim. Sinemaya da uyarlanan öykü belleklerimizde silinmez izler bırakmıştı.

11-17 Kasım 2024 Dünya Çocuk Kitapları Haftası etkinlikleri kapsamında  Ayla Kutlu’nun söyleşi ve imzası olduğunu öğrenince onunla tanışma ve kitaplarımı imzalatma şansını yakaladım. Karşımda zarif, mütevazi, sevgi dolu, samimi bir insan vardı. Anlattıklarını can kulağıyla dinledik. Sevgili yazarımız, çocuklar için yazmak konusunda duygu ve düşüncelerini şu biçimde dile getirdi: 

Ayla Kutlu ve Sibel Unur Özdemir

“Çocuklar için yazarken farklı bir duygusal dünyaya kaçmak gerek. Çocuklar neşeyi sever, gülmek isterler. Onlara umut vermek lazım. Sıkılmalarını önlemek için lafı fazla uzatmamak önemli. Kitapta ve hayatta yaşanmışlıklardan hoşlanıyorlar. Neşe ve başarı bekliyorlar. Çocuklarla çok iyi anlaşıyoruz. Onlar için yazmak büyük sorumluluk ve büyük bir hizmet. Oğlum, beni çocuk kitapları yazmaya zorladı. Yazacağım hikâyenin korkunç, komik ve uzun olmasını istedi. Yazdığım ilk öykü “Akıllı Çocuk ile Yaramaz Kedi” idi. Öyküyü oğlum anlattı, onunla konuşarak ortaya çıkan bir metin oldu. Eleştirmenimi kendim doğurdum, kendim büyüttüm, diyebilirim.” 

Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar, Ayla Kutlu’nun “Çağdaş Çocuk Masalları” dizisinin beşinci kitabıdır. Kitapta “Kara Kediyle Küçük Kız, Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar, Kent Ağacıyla Dostu, Yalnız Kalan Eşek, Kedi Seven Dede” adlarının verildiği beş masal yer alıyor. Masalların kahramanları hayvanlar, bir ağaç ve kendini köpek sanan ayakkabılardır 

Masalların dili yalın ve anlaşılırdır. Yetişkin kitaplarındaki çok katmanlılık ve gerçeğe bağlılık, işin içine çocuklar girdiğinde yerini sadeliğe ve aydınlığa bırakır. Eserlerinde genellikle öyküleyici anlatım tekniğini yeğleyen Kutlu, çocuklar için yazarken tasvirlerden uzak durur, kalemini fazlalıklardan özenle arındırır. 

Kitaba adını veren masalın kahramanı Kemal, yazarın oğluyla aynı adı taşıyor. Kemal dikkatli, düzenli ve sorumluluk sahibi bir çocuktur. Bir sabah uyandığında ayakkabılarının bıraktığı yerde olmadığını fark eder. Çok geçmeden ayakkabılarının kapının yanında olduğunu görür. Her şey ondan sonra başlar. Ayakkabılarında bir tuhaflık vardır. Sanki kalınlaşmış, tüyleri çıkmış gibidir. Üstelik de havlar. Durum böyle olunca annesine başka ayakkabı giymek istediğini söyler. Nedenini açıklamaz, annesinin ona inanmayacağını bilir.  Annesi ise ayaklarının hızla büyüdüğünü, o yüzden mevcut olanlar eskimeden yeni bir ayakkabı daha almadıklarını anlatır oğluna. Burada anne, müsrif olmamak gerektiği mesajını verir. Kemal durumu anlar, kabullenir. Uslu, uysal ve anlayışlı bir çocuktur. 

Sonuçta Kemal kaçmaya çalışan, tırmalar gibi el açan, diş geçirir gibi topuğunun tabanında çıkıntılar oluşturan ayakkabıları kolay olmasa da ayaklarına geçirmeyi başarır. 

Okul dönüşü arkadaşlarıyla top oynamak için buluşur. Top kaçınca peşinden koşar. Top sonunda yavaşlar ve durur. Kemal onu almak için eğildiğinde bir adamın bir evin penceresini açmaya çalıştığını görür. Önce iyi niyetle adama kapıcıdan yardım istemesini önerse de gerçeği anlamakta gecikmez. Adamın silahlı olabileceğini düşünerek bağırmak istemez. Bu noktada iş kendini köpek sanan ayakkabılarına düşer. Gerisini siz sevgili çocuklara bırakarak ayakkabılar kendini nasıl köpek sanır diye soralım mı? 

Kemal’in köpeği yoktur. Olmasını ister ancak yaşadığı apartmanda köpek beslenmesine izin verilmez. Burada Kemal’in hayal gücü devreye girdi diyebilir miyiz? Hayal gücünün insanı her yere götüreceğini söyleyen Einstein’e hak vermenin tam sırası. Çağdaş Çocuk Masalları dizisi içinde yer alsa da klasik masallardan ayrılan Kendini Köpek Sanan Ayakkabılar, taşıdığı fantastik özelliklerle okurlarını yeni ufuklara taşır. Kitapla etkileşim içine girerek öykünün kahramanı Kemal’e öykünen, onunla arkadaşlık kuran okurlar için Kemal artık “kahraman” olmaktan çıkar, okurun arkadaşı olur. Kendisiyle özdeşleştirdiği bu düşsel kahraman sayesinde başka yaşamlara tanıklık eder, toplumu ve insanları anlama yolunda adımlar atar.

Kitabın arka kapağında “Ayakkabılarınız günün birinde kendilerini köpek sanıp sizden bağımsız davranmaya başlarsa ne yaparsınız sevgili çocuklar?” diye soruluyor okura. 

Çocuk olmasam da ben ne yapardım diye düşündüm. Belki de hayal gördüğümü sanırdım. Ayakkabılarımın beni ünlü edeceği aklımdan geçmezdi. Ya siz?  Sahi, siz olsanız ne yapardınız? 

.