10 Kasım 2023
Fatma Yangın Ekşioğlu
Memduh Şevket Esendal
1883’te Çorlu’da dünyaya gelir. Beyin kanaması sonucu 16 Mayıs 1952’de hayatını kaybeder. Osmanlı Devleti’nde II. Abdülhamit dönemini, Meşrutiyet’i, İttihat ve Terakki Partisi’nin yönetimini, Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye Cumhuriyeti yıllarını yaşar. Toplumun yaşadığı değişimlere yakından tanıklık eder.
Hayatı boyunca düzenli bir eğitim alamayan Esendal, kendi kendini yetiştirip geliştirir.
Durum hikâyeciliğinin Türk edebiyatındaki temsilcisidir. Yazdığı öykülerin sayısı 224’ü bulur. Esendal’ın edebî kişiliğinin bir diğer yönü romancılığıdır. Yazar; Miras, Vassaf Bey ve Ayaşlı ile Kiracıları adlarını taşıyan üç roman kaleme alır. Önce “Vakit” gazetesinde tefrika edilen Ayaşlı ile Kiracıları, 1934 yılında yayımlanır. Esendal’ın sağlığında kitaplaşan tek romanıdır. Roman, 1942 CHP Roman Armağanı’nı kazanır.
Topluma Ayna Tutan Yazar
Esendal, romanlarında ele aldığı konulara ve bu konuları işleyiş biçimine göre yazarları ikiye ayırır: toplumun önünde giden ve toplumu arkadan takip eden sanatçılar. Birinci gruptakiler yeni bir dünya görüşü getirip toplum düzeni kurarlar. İkinci gruptakiler ise “olan”ı tesbit eder. Topluma ayna tutar. Toplumun nasıl bir gidişi, yaşayışı olduğunu gösterir, tarihe de o toplum hakkında tesbit edilmiş müşahadeler bırakır.
Memduh Şevket Esendal, topluma ayna tutan yazarlarımızdan biri olarak Ayaşlı ile Kiracıları adlı romanında , Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşanan değişimlere tanıklık eder.
Ayaşlı ile Kiracıları
Kitabın konusu, Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan genç Cumhuriyet’in ilk yıllarında geçer. Toplumun yaşadığı değişimleri yakından gözlemleyen Esendal, bu eseriyle (her ne kadar romanın Ankara’da geçmediğini iddia etse de) bu değişimin toplum üzerinde nasıl etkiler yarattığını gözler önüne serer.
Ayaşlı İbrahim Efendi’ye ait apartmanda ülkenin değişik illerinden gelen, kültürleri, eğitimleri, yaşam tarzları birbirinden farklı insanlar bir arada yaşar. Yazar; onların yaşantılarını, birbirleriyle ilişkilerini eski hayat düzeni ile yeni hayat tarzını kaynaştırarak işler. Apartmanda her çeşitten insan vardır. Kumarcı, şoför, sarhoş, zengin, fakir, aydın, cahil insanların oluşturduğu topluluk dönemin Ankara manzarası gibidir.
Eşkıyalık dâhil birçok yasa dışı işi denedikten sonra pansiyonculuk yapmaya karar veren Ayaşlı İbrahim Efendi, dokuz odalı bir apartmanı tutarak oda oda kiralamaya başlamıştır. Mutfak, tuvalet ve banyonun ortak kullanıldığı pansiyonda Ayaşlı İbrahim Efendi dışında kiracılardan Halide, Faika ve kocası Şoför Fuat, Abdülkerim, Şefik Bey, İskender Bey, İffet Hanım, Turan Hanım, kocası Haki Bey, anlatıcının ağabeyinin arkadaşı ve hemşerisi Hasan Bey yaşamaktadır. Roman, anlatıcı olan ve ismi belirtilmeyen banka memurunun, pansiyonun bir odasını kiralamasıyla başlar. Anlatıcının iyi bir geliri, toplumda saygı görecek bir konumu vardır. Eğitimli, kültürlü, aydın bir gençtir. Kahramanlardan biri de anlatıcının samimi arkadaşı Doktor Fahri Bey’dir. Önceleri birbirlerini sadece ortak kullanım alanlarında gören pansiyonerler arasında zamanla samimi ilişkiler kurulur.
Haki Bey’le evli olan Turan Hanım odasında önce kendi arkadaş çevresiyle kumar oynar, daha sonra bunu bir gelir kaynağına dönüştürür. Toplumun yozlaşan yüzünü ortaya koyan Turan Hanım ile anlatıcı (banka memuru) arasında bir münasebet başlar. Bu aşk değil, fiziksel bir ilişkidir. Haki Bey, durumu bildiği halde görmezlikten gelir. İlişkinin farkına varan Doktor Fahri Bey, arkadaşının bu ilişkisini onaylamaz ve onu defalarca bu işten vazgeçmesi için uyarır ancak anlatıcı bu uyarıları dikkate almaz. Kendisi ise arkadaşının çalıştığı bankanın müdürünün kızı Melek’e âşıktır ama ona bir türlü açılamamaktadır.
Anlatıcının hemşerisi olan Hasan Bey ile Ayaşlı her gece kurdukları içki sofrasında siyaset konuşmaktadırlar. Hasan Bey bir gece hastalanarak hastaneye kaldırılır. Ayvalık’ta yaşayan kızı Selime, durumdan haberdar edilince babasının yanına koşar. Ağırbaşlı, sakin, ailesine önem veren genç bir kadındır. Anlatıcı, görür görmez ona aşık olur.
Roman boyunca Ayaşlı’nın evinde üç kadın çalışır: Halide, Raife ve Ziynet. Bu kadınların hepsi romanın belli bölümlerinde birtakım roller üstlense de öne çıkan Halide olur. Yazar, kimsesi olmayan yoksul kadınları temsil eden Halide’yle onların yaşadıkları zorluklara dikkat çeker, kadınları bu duruma düşüren toplumsal yapıyı eleştirir.
Ayaşlı’nın kiracılarının bazıları ölür, bazıları başka yerlere gider, odalar bir bir boşalır. Anlatıcının apartmanda bir oda kiralamasıyla başlayan roman kiracıların dağılmasıyla sona erer.
–
Kaynaklar:
Memduh Şevket Esendal, Ayaşlı ile Kiracıları, Bilgi Yayınevi, 13. Basım, Ankara 2004.
Doç Dr. Olcay Önertoy, Türk Roman ve Öyküsü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Basım, Ankara 1984.
Ayaşlı ile Kiracıları
http://edebiyat.k12.org.tr/kitaplar/ (Yararlanma Tarihi: 5 Kasım 2023)