Adalet Temürtürkan’dan Çoktandır Söylenmemiş

19 Eylül 2024

Çoktandır Söylenmemiş
Adalet Temürtürkan
öykü
h20 Kitap
Ağustos 2024
115 sayfa

Ortaokul döneminden beri yazdığı şiir defterini kapattıktan sonra öykünün büyüsüne kapılan Adalet Temürtürkan’ın ilk öykü kitabı Çoktandır Söylenmemiş, h2O kitap tarafından Ağustos 2024’te okurla buluşturuldu.

Kitapta Temürtürkan’ın 2021 Ümit Kaftancıoğlu Öykü Yarışması’nda birincilik ödülü alan “Kuyudaki” ve Nilüfer Belediyesi’nin 2023 yılında Tomris Uyar anısına düzenlediği “Yılın Yazarı Öykü Ödülü’nde mansiyon ödülüne değer görülen “Soyka Toprak” adlı öyküleri de dahil iki sayfa ile on bir sayfa arasında değişen on yedi öyküsü  yer alıyor. Kitaba adını veren söz öbeği, kitabın son öyküsünün son paragrafında geçen bir cümleden alınmış: 

… dilime bir türkü dolandı. Çoktandır söylenmemiş, sazı sözüne uymamış eski bir türkü, sazı günah, sözü günah, dili yasak.” (Kalbinin Yerini Unutan Kadın, s. 115)

Öyküde kutu kutu ilaç dolu bir poşetle eve döndüğünde hayatının son kullanma tarihinin yaklaştığı korkusuna kapılan bir kadın çıkıyor okurun karşısına. Kadının, “Mutlu muyum?” sorusuna verecek bir yanıtı da yoktur. O noktada zaman, hızla geriye gittiğinde küçük bir kız, fırfırlı eteğini savurarak, hareli gözlerini kırparak yanına gelir, elini tutar, onu duvara dayalı tahta merdivenin basamaklarını çıkmaya çağırır.  Kadın, çağrıya olumlu yanıt veremez. Farkına varır ki korkuları artık değişmiştir. Eskiden de iyiler kötüler vardır ancak artık herkes kötüdür. Eskiden iyiler cesurken artık cesur olan kötülerdir. Küçük kız merdivenin basamaklarını korkmadan çıkarken kadın, sormadan edemez: “Kimler çıkacak daha yoluna? Kimler yaşamla arana set çekecek?” Yeri gelecek, yoluna çıkanı şeytan diye adlandıracaklardır. Bilir ki şeytan, “içimizdeki kötü”dür. İnsanın hayallerinin yerini hırsları alınca içindeki çocuğun da ölmesi kaçınılmazlaşmış, ölen çocuğun yerini “şeytan” almıştır. Duvara dayalı tahta merdiveni çıkıp dama ulaşan çocuk, kadından korkmamasını ister. “Bırak şatafatı, son kullanma tarihi geçmiş bu hayatı,” der ancak kadın çok geç kaldığını düşünür. Toparlanıp hangi yola çıkacaktır? Yüreği ona yol gösterebilir belki ancak o, onun yerini de unutmuştur.  O, vakit çok geç diye düşünse de küçük kız kararlıdır:“Vakti unut, yeter ki iste.”

Belki de sazı günah, sözü günah, dili yasak, çoktandır söylenmemiş eski türküleri anımsamanın zamanıdır.