Kendi Yolunda “Yürümek” 

7 Aralık 2023
SATI ULUSOY

1.
Yürümek adlı romanın ilk baskısı Sevgi Sabuncu adıyla 1970’de yapılır. TRT Roman Ödülleri Yarışması’nda Başarı Ödülü’nü kazanır. 12 Mart darbesinin ardından  “müstehcenlik” suçlamasıyla toplatılır. Kitap, 1974’te beraat eder.

Gülten Akın’a göre Yürümek romanı, konusunun cinsellik olması nedeniyle 1970’lerin Türkiyesi için bir patlamadır. “O güne dek ucundan kıyısından pek çok romanda izleri vardı cinselliğin. Bir edim ya da üstüne konuşma olarak. Türk romanında sanırım ilk kez bu denli gözüpeklikle işlendi bu konu. Gözüpeklik bilimsel bir tavırla besleniyordu. İçtenlikli ve dürüsttü yazar. Çeşitli çevrelerin, kişilerin cinsel anlayışını, tavırlarını sergiliyordu.”

Yürümek romanında okur, bireylerin iç dünyasının derinliklerine, özgürlükleri sınırlayan zihniyet kafeslerine, cinselliğine yabancılaşma haline boyun eğmeyip yürümekte ısrarlı insanların düşünce dünyasına davet edilir ve kitabın ilk sayfalarında Ankara’da “Samanpazarı’yla Çankaya arasında (…) Yenişehirin geliştiği” yıllarda“bir eskiyle kaçınılmaz bir sonra arasındaki dünle beklenmedik bir çabuklukla gelen bugün arasındaki Yenişehir”de, memurların mahallesinde Mimar Kemal İlkokulundan içeriye girer. Ela, arkadaşlarıyla tartışmaktadır. 

Aynı anda “elli memur, on esnaf, birkaç tarla mısır koçanı, birkaç tarla köylü, çok hamsi, belediye lokantası, belediye bahçesi, belediye sineması, belediye helası; beş ev, on ev ya da elli ev Tirebolu”da; Dumlupınar İlkokulunun denizi gören toprak bahçesinde Tirebolu köprüsünün müteahhitliğini yapan Mühendis Necip Bey’in oğlu Memet, arkadaşlarına uydurduğu bir hikayeyle sözde gittiği genelevi anlatmaktadır.

O sırada karanlık toprak diplerinden bile sezdikleri baharı karşılama isteğiyle kendileri için büyük engelleri aşarak binlerce karınca bozkırın yüzüne çıkma çabasındadır. 

Yazar, romanının ilerleyen sayfalarında Ela ve Memet’in ilkokul yıllarından başlayarak geçirdiği süreçleri ortaya koyar; içinde bulundukları toplum bağlamında  aile, eğitim ve aşk ilişkilerini ayrıntılı biçimde işler.  Okur, hem Ela’nın hem de Memet’in geçirdiği düşünsel ve ruhsal dönüşümlere de tanık olur. 

Birbirinden habersiz ve uzakta büyüyen iki çocuk (Ela ve Memet); kulaktan dolma bilgilerle, film kareleriyle, dönemin magazin dergileri ve arkadaş fısıltılarıyla ilk gençlik günlerine adım atarak cinselliği keşfe çıkarlar. Orta sınıf ahlakçılığı ile iğdiş edilen genç kız cinselliği Ela’nın bakış açısından aktarılır. Cinsellik, Mehmet için de korku ve meraktır. Yazar, karakterler arasındaki geçişleri doğaya dair anlatımlarla keser. Romanın akışı, farklı canlı türleriyle yinelenen bu kısa simgesel pasajlar halinde sürer. Yazar; insanın gelişimiyle diğer canlılar arasında doğma, büyüme, üreme ve ölüm üzerinden bağlantılar kurar. 

Okur, ilk bölümlerde çocukların egemen ahlakî kalıplara sıkı sıkıya bağlı orta sınıf ailelerinden aldıkları terbiyeye tanık olur; cinselliklerinin, ahlaki tercihlerinin, değer yargılarının nasıl kurulduğunu izler. Romanda adı konulmayan sınıfsal farklılıklar, basit fakat etkileyici cümlelerle vurgulanır. Yazar, sözgelimi ilkokul sıralarındaki kayırmacaları bütün hüznü ve açıklığıyla şöyle aktarır. “Öğretmen elinde iki kalem hep aynı çocukların başlarını karıştırırdı, hep aynı çocuklar sıfır numara tıraş olmaya gönderilirdi. Ayıklandı bitler; sınıfın yaşça büyük, akılca küçük çocukları ayıklandı. Ayıklananlar arka sıralara oturdular.” (s. 28)

Yürümek, ilerleyen sayfalarda doğanın çevrimi içerisinde ama kendi doğalarına yabancılaşarak büyüyen, toplumla çatışan, kimliklerini arayan ve hayatı sorgulayan bir kadın ve bir erkeğin hikayesine döner.

Sevgi Soysal, Mehmet için konulan yasakların Ela’ya konulanlar kadar acımasız ve dışlayıcı olmadığının altını çizer. Mehmet için işi kitabına uydurmak bir çözümdür kimi zaman ancak Ela’nın cinselliğini uyduracağı hiçbir kitap, ona geniş özgürlükler vaat  etmez. Metinde iç monologların en çarpıcı olduğu yerler, Ela’nın kadınlık durumunu sorguladığı anlar olarak çıkar okurun karşısına.

Ela, cinselliğin suç olarak algılandığı bir ortamda büyüdüğü için romanın sonuna kadar cinselliğiyle barışmakta güçlük çeker. Erkeklerle ilişkisi bu suç kavramı üzerinden şekillenir. Yaz tatilinde gittikleri adada babasını yitirdiğinde ölümün, Aleko ile öpüşmesinin cezası olduğunu düşünür. Memet’le tanışmasının ardından birliktelikleri Memet için cinsellik ağırlıklıyken Ela’nın ilişkiye daha yoğun anlamlar yükleme çabası içinde olduğu görülür. Onun aradığı salt cinsellik değildir. Memet, kendince olması gerektiği gibi bir ilişki yaşarken Ela’nın aradığı anlamları aramaz. Toplumda özellikle cinsellik konusunda kız ve erkek çocuklarına gösterilen davranış farklılıkları, Ela ve Memet’in farklı bilişsel yapılara sahip olmasına yol açmıştır. Ela, hayatta kendisini tamamlayacak parçanın bir başkası olmadığını anladığı zaman yürüyüp gidecek; Memet, toplumla uyum içinde yaşamayı sürdürecektir.

2.
Yürümek romanı parçalanmış kurgusu ile klasik roman geleneğinden uzakta, devrindeki gerçekçi ve düz anlatımdan farklı, modern ve yenilikçi bir anlatının örneğidir. 1970’lere kadar sanat, edebiyat ve romana yansıyan aydınlanmacı, kalkınmacı ve sosyalist düşüncelerin ışığında kırsal kesim insanı anlatılırken Sevgi Soysal,  köy ve kent romanı kavramlarını gündeme getirerek tartışmalara yol açar. Yürümekte kentli kadının varoluş meselesini ele alır, büyük kentin küçük burjuva aydın kadınının kimlik arayışını dile getirir. Zamanın çözemediği meseleleri yansıtmak ister.

Sevgi Soysal’ın gerçekçilik bakış açısının temelinde 68 rüzgârı aranmalıdır. 68 ruhu; giyim kuşam tarzından, eğitime, müzikten edebiyata, cinsellikten siyasete kadar hayatın her alanına yönelen bir değişim isteği, bir özgürlük mücadelesi ve bitmeyen bir isyan duygusudur. Sevgi Soysal edebiyata bu ruhu taşır. Kadınların kimseye boyun eğmeden kendi yollarında yürüyebilmelerinde  onlara güç verir.  
.

Kaynaklar:
Sevgi Soysal, Yürümek, İletişim Yayınları, 16. Baskı, 2020 İstanbul. 

Muzaffer Uyguner,  Sevgi Soysal Yaşamı, Sanatı, Yapıtlarından Seçmeler,  Bilgi  Yayınevi, 1. Basım, Haziran 2002, Ankara.

Gülten Akın, Sevgiyle, Türk Dili, Ocak 1977, Cilt 35, Ankara.

Güzel Zeynep Tunçok, Sevgi Soysal’ın Yürümek Adlı Romanını Bildungsroman ve Kadın Bildungsromanı Olarak Okumak, Söylem Filoloji Dergisi, Haziran 2019. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/749258 (Yararlanılan Tarih: 1 kasım 2023)

.