21 Eylül 2023
SEVDA MÜJGAN
Giriş
Çocukluk yıllarının, insanı biçimlendiren en önemli etken olduğu bilinen bir gerçektir. Bu yıllarda kimliğini kazanan çocuğun dünyasında kitaplar önemli bir yer tutar. Çocuklara kitaplar aracılığıyla yeni dünyalar sunulur. Çocuk için bu dünyaların içinde tanıyacağı yaşamlar zamanla kendi yaşamının rengine bürünür. Orada karşısına çıkan anneler, babalar, ablalar, amcalar… kendi kimliğine katacağı sesleri yaratır. Çocuk etkilenmelere açıktır ve kitap sever bir çocuk olma şansını yakalamışsa el üstünde tuttuğu kitaplar en güçlü etki kaynaklarından biri olur.
Çocuk edebiyatı alanında ürün veren yazarlar, çocuklara ve gençlere (bu yazı kapsamında) kadın ve erkek kimlikleri, ilişkileri üzerinden nasıl bir dünya sunuyor?
İnsanoğulları, Adam Gibi, Kız Gibi, Karı Gibi…

Söz Burcu öğretmenin. (Burcu Öğretmenin Öyküleri)
“Zeus, insanoğlunun üzerine bir yıldırım savurmuş. Yıldırım insanoğlunu yukarıdan aşağı ikiye bölmüş.” s.11
Ortadan ikiye bölünenler insanlar, yalnızca erkekler değil. Öyleyse okur çocuk, “Niçin insanoğulları?” diye sorarsa? İnsankızları yok mu? Kızlar insandan sayılmıyor mu, onlardan söz etmeye gerek yok mu?
Sözün gelişi öyle söylenir diyecek olursanız demeyin. Dilimize yerleşenlerin düşüncelerimizi nasıl biçimlendirdiğini bilmeyen kaldı mı?

Tuğçe (Bugün Ne Cadılık Yaptım?), tam da bu konuda dertliydi. Onun da “Ev koşu pisti mi, ne varmış koşacak, adam gibi yürü!” diyen bir anneannesi vardı. “İyi de ben küçük bir kızım. Ancak küçük bir kız gibi yürüyebilirim. Zaten bu adam olmak lafına da çok takılıyorum. İyi bir iş başarmaya ADAM OLMAK diyorlar da niye KADIN OLMAK demiyorlar hiç aklım ermiyor. Sanki dünyadaki tüm iyi işleri adamlar yapıyormuş gibi!” S. 29
“Adam” denilince ne kadını ne erkeği yalnızca insanı anladığımız gün “adam gibi” yürüyelim. Şimdi “doğru düzgün” yürüsek yeterli. Dünyaya çocukların gözünden bakmak ve gördüklerini öyle yorumlamak, okuduğu kitabın kahramanıyla özdeşim kuran çocuk okur için farkındalığın yaratılmasında izlenebilecek en doğru yoldur.
Erkek ya da kadın olmak sorunu açıklığa kavuştu derken çocuk okurun aklı yeniden karışabilir çünkü karşısına “kız gibi” (Hani Her Şey Bir Oyundu?) diye bir söz çıktı.

Kaptan, gözlerini (okul futbol takımının savunma oyuncusu) Fatih’in gözlerine dikerek “Bak, bu hafta sonu maç var. Bu takımın en iyi savunma oyuncusu sensin. Ama yine kız gibi oynar, bu maçı da kaybettirirsen seni takımdan atarım.” S. 54
Kız gibi oynamak mı? Erkekler ve kızlar, futbolu birbirlerinden farklı mı oynuyor? Fatih, takımdan atılmakla tehdit edildiğine göre kız gibi oynamak iyi olmasa gerek. Hımm! Adam gibi yürüyeceğiz, kız gibi futbol oynamayacağız.
Neyse ki Işık ağabey (Aşık Oldum) var. Çocuk okurun aklının karışıp kalmasına izin vermedi.
“Yarın Galatasaray formalı tişörtler giyin. Futbol oynayacağız.”
Handan “Kızlarda mı?” diye atılır.
“Evet, kızlar da…”
“Kızlar futbol oynar mı hiç?”
“Neden oynamasın? Bence sen başarırsın.” s. 94
Doğru, Handan başaracaktı; dahası gol bile atacaktı. Futbol da (yürümek gibi) doğru düzgün oynanmalıydı kız ya da erkek gibi değil.

“Kız gibi oynamak”ı açıklığa kavuşturduk derken Oğuzcan Selimoğlu’nu kaçıran adamlardan biri (Süper Gazeteciler) çocuk/genç okurun aklını yeniden karıştırdı.
“Ne oluyor burada uyuz herifler? Karı gibi sohbete mi daldınız yoksa?” s.77
Sohbete dalmak, olumsuz bir eylem değil. Onu olumsuz yapan “karı gibi” olması mı? “Karı”lar nasıl sohbete dalar ki bu, uyuz heriflerin yaptığı bir işi niteliyor? Adam kaçırmak gibi yasa dışı işler yapanların dilinden incelik mi bekleyeceğiz? Onların gerçeği bu. Kadını aşağılarlar. Bu anlayışın çocuğun/gencin karşısına okuduğu kitaplarda da çıkması üzerine ne düşünelim? Hayatta böyle, kitaplarda da böyle mi diyelim?

Osman (Âşık Oldum), durumu iyice karıştırdı. İhsan’a “Korkak, ne olacak!” diye bağırırken arkasından da “Kız İhsan! Kız İhsan! Ana kuzusu!” diye tempo tutmaktan geri kalmadı. s.167
“Kız gibi” olmak, neden alay konusu oluyordu? “Erkek gibi” mi olunmalıydı?
Özgür (Selvi Çıkmazı), çözümü öyle bulmuştu. Giysileri ve davranışlarıyla oğlan çocuğuna benzediği için erkek arkadaşları tarafından kabul görmüştü. Arkadaşları kız olduğunu akıllarına getirmedikleri için onu aralarına almıştı.
“Giysileriyle davranışlarına baktığınızda Özgür’ü oğlan çocuğu sanabilirdiniz. Onunla oynadığımız için bazı çocuklar alay eder, bize “evcilik oğlanları” derlerdi. Bu tür sataşmalar canımızı sıksa da önemsemezdik. Ayrıca o bizim gözümüzde sadece Özgür’dü. Onun kız olduğunu aklımıza bile getirmiyorduk. Hızlı koştuğu, kedi gibi ağaçlara tırmanabildiği ve en ilginç oyunları bulduğu için vazgeçemeyeceğimiz üyemizdi.”s.17

Özgür’ün bu duruma itirazı yoktu ama Dilara (Çitlembik Kız) avaz avaz haykırıyordu: “Ben kızım, erkek değilim.”

Annesi Dilara’nın cılız saçlarını ileride gür çıkacağı düşüncesiyle kısacık kestirince küçük kız, erkek çocuğuna benzer. Çevresindekilerin ona “oğlum” diye seslenmelerine çok üzülür: “Bana oğlum demeyin. Ben kızım, erkek değilim.” Annesi Dilara’yı anlamaz: “Ne olmuş seni erkek sandılarsa?” Dilara, avaz avaz haykırmaya devam eder: “Ben kızım, erkek değilim. Ben kızım.” s. 26
Dilara gibi Nisan da (Ortanca Balık) “kız” olmaktan hoşnuttur.

Arkadaşına sorar:
“Biz niçin seninle hiç Ay’a kadar yarışmadık?”
“Yol çok uzun. Kız olduğun için yorulursun diye düşündüm.”
Bu yanıt üzerine Nisan, Şapşal ayı ile Uğur’un kafasına vurur:
“Her kız Ay’a kadar yarışabilir. Hatta seni geçerim belki. Bunu mutlaka deneyeceğiz.” (s. 121)
Sonuç
Nisan haklı. Her kız Ay’a kadar yarışabilir. Hatta kızlar uydulardan gezegenlere, gezegenlerden yıldızlara bile uzanabilir. Yola bir çıksınlar…
Kalemimizi çocuklar için elimize alıyorsak “Dünyaya hangi pencereden bakıyoruz? Nasıl bir dil kullanıyoruz? Yazdıklarımızla onlara neler sunuyoruz?” soruları, üzerinde özenle durulması gereken sorulardır.
–
Alıntıların Yapıldığı Kitaplar:
Burcu Öğretmenin Öyküleri, Erhan Bener, Gendaş Çocuk, 1998 (Son baskı 2017) İstanbul
Bugün Ne Cadılık Yaptım? Nur İçözü, Altın Kitaplar, 7. Basım 2009 İstanbul
Hani Her Şey Oyundu, (derleme) (Ümit Kireççi, Goooo!) Diyarbakır Valiliği Kültür Yayınları, 2007
Aşık Oldum, (İlk Aşk), Handan Derya, İçimdeki Işık, Uçanbalık Yayınları, 2009 İstanbul
Süper Gazeteciler, Aytül Akal, Uçanbalık Yayınları, 3. Basım 2003 İstanbul
Aşık Oldum, (İlk Aşk), İhsan, Nur İçözü, Uçanbalık Yayınları, 2009 İstanbul
Selvi Çıkmazı, Melike Funda Kaynak, Bu Yayınevi, 7. Baskı, 2010 İstanbul
Çitlembik Kız, Dilara Akıncı, Altın Kitaplar Yayınevi, 5. Basım, 2003 İstanbul
Ortanca Balık, Hanzade Servi, Tudem Yayınları, 2009 İstanbul
–
